Translate

Bu Blogda Ara

14) 10 Mayıs 2009-- ZANAAT VE SANAT – 2 –

EVRENSEL HAYAT eki
KADRAJ
14) 10 Mayıs 2009
Özcan Yaman


Birinci bölümünü geçen hafta yayınladığımız yazının ikinci bölümünü yayınlıyoruz.
Sizlerden gelen Zanaat / Sanat arasındaki fark ve fotoğrafta nasıl olduğu yönündeki sorulardan hareketle, yararlı olacağını düşündüğüm temel bir bilgilendirme anlamında yada fotoğraf felsefesine giriş diye nitelendirebileceğimiz, biraz uzun bir yazı çıktı ortaya. Fotoğraf meraklıları için yol gösterici olacağına inanıyorum.


ZANAAT VE SANAT – 2 –

Kavramsal boyut
Bilim, kavramlarla ve olgularla açıklanır. İnsanın bilgisel tecrübelerini örgütleme biçimidir. Kavramlar belli biçimlerde kullanılır. Bunlar kategorilerle ifade edilir. Bu kategoriler;

Sanat / felsefe kategorileri: Öz – Görünüş, İçerik / Biçim
Mantık kategorileri: Tekil – Tümel, Özel / Genel
Toplumbilim Kategorileri: İktisat – Siyaset, Tarih / Toplum

Bu kategori ve kavramlar alt başlıklarda daha da uzayabilir. Her yöntemde belirli kavram, kategori ve deyimler vardır. Bu kavramlardan bahsedilirken en başta bilinmesi gereken nokta şudur. Kavramlar, birbirleri ile aynı anlama gelmedikleri halde çeşitli hallere göre birbirlerine tekabül edebilirler.

Özdeşlik: Algı / Faaliyet, Öz / Görünüş, Tekil / Tümel, İktisat / Siyaset
Birlik: Bilinç – Pratik, İçerik – Biçim, Özel – Genel, Tarih – Toplum

Bazı kategorileri açalım:
Algı / Faaliyet, Bilinç - Pratik
Algı kavramını hepimiz biliyoruz. Nedir? Duyumların beyinde kombine edilmesi. İnsanlar algılarıyla bir şeyi anlayabilirler. İnsanın bilgisi ilk başlarda şeylerin / Nesnelerin dış görünüşleriyle sınırlıdır. Bu aşama algısal bilgi aşamasıdır. O halde algı kavramını bir yere oturttuk. Her algının bir tezahürü vardır. Yani her algı bir biçimde tezahür eder, etmemesi mümkündür. Olanağı varmıki; herhangi algının, bizde bir yansıması olmasın? İşte bu tezahür algının faaliyetidir. Demek ki; Algının tezahürü faaliyettir. Bu iki kavram özdeştir. Yani biri diğeri olmadığı halde birbirlerinden ayrı düşünülemezler. Bu iki kavram özdeş oldukları için birbirleri içinde yer değiştirebilirler. Sıraları bizim anlamımızı bozmaz. Sonra ne olur? Biz, algılarımızın faaliyetini bilincimizden geçiririz. Yani bilincimizde biçimlendiririz “forme ederiz”. Bunu da pratiğe dökeriz. Burada da bilincin yaşam içerisinde yer bulduğu pratik ortaya çıkar. Dolayısıyla bir birlikten söz edebiliriz. Aralarında bir çelişki vardır.

Özetlersek;
Algı / Faaliyet ÖZDEŞ’tir. Bilinç – Pratik BİRLİK’tir.
Özdeşlik ve Birlik “Nesnel Gerçeklik” dediğimiz kavramı ortaya çıkartır.

Bilgi pratik içinde edinilir, teorik bilgi pratik içinde edinilir. Bu bilgi tekrar pratiğe döner. İnsan daha fazla bilgilendikçe şeylerin / nesnelerin özüne inmeyi başarır. Buna USSAL BİLGİ (Mantıksal bilgi) aşaması denir. Algılama düzeyindeki bilgilenmesine ise ALGISAL BİLGİ aşaması denir.

Bir örnekle açıklayacak olursak;

“Çocuğun yürümeyi öğrenirken denge yasalarını bilmesine nasıl gerek yoksa konuşmayı öğrenirken de dil bilgisi kurallarını kavramasına gerek yoktur.” İşte bu aşama ALGISAL BİLGİ aşamasıdır.

Çocuk büyüyüp okula gidince, dil bilgisi kurallarını ve denge kanununu öğrenir. Yani bilinçsiz, doğallığında öğrendiklerinin neden ve niçini ni öğrenir. Buna da USSAL BİLGİ aşaması deriz.


Öz / Görünüş, İçerik – Biçim

Tekil varlık Tümel değişimin özüdür. Değişimde tekil varlığın görünüşüdür.
Öz / Görünüş özdeşliği farkı içerir. Yani Öz / Görünüş ÖZDEŞLİKTİR.
Öz / Görünüş, içerik – Biçim çelişmeli bir birlik gösterir. Bu çelişme bütünlüğü oluşturan kavramların bağımlılığında görülen farklı özelliklerden kaynaklanır.
Öz / Görünüş Özdeşliği var olduğu için bundan doğan bir İçerik – Biçim Birlik’i vardır. Yani İçerik – Biçim BİRLİKTİR.

NESNELLİK – GERÇEKLİK NEDİR?

“Nesnel Gerçeklik” kavramının anlamı:

Nesnellik: Bizim dışımızda var olan, Nesneyi (maddeyi) nesne (madde) yapan özelliklerdir. Özdeşlik, Fark. Nicelik, Kantite dediğimizde nesnellikten bahsetmiş oluruz.
Gerçeklik: Nesneye (maddeye) nesnellik özelliklerinin kazandırılmasıdır. Nesnenin algılanmasıdır. Bilinmesidir. Birlik, Çelişki, Nitelik, Kalite dediğimizde gerçeklikten bahsetmiş oluruz.
Örnek:
Gül dediğimizde herkesin aklına bildiğimiz bitki, çiçek Gül gelir. Gül bir nesnedir. Fakat Gül’ü diğer bitki ve çiçeklerden ayıran ve Gül’ü gül yapan bir takım özellikleri vardır. Rengi, kokusu, dikeni vs. Yani gül nesnel bir gerçektir. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Her nicelik, nitelikleriyle algılanır. Gerçekliklerinden bilinir.
Bizler ister fotoğrafta, ister diğer sanat dallarıyla uğraşımızda, ister yaşamımızda bu yöntemi bilinçli veya bilinçsizce kullanırız. Özellikle, sanat alanında bu yöntemi bilinçli bir biçimde kullanmak zorundayız.

Yukarıdaki açıkladığımız kavramlara baktığımızda özdeş’lik ve birlik’ten kurulu olduklarını görürüz. Buradan “nesnel gerçeklik” kavramına varırız.
Fotoğrafa; ancak bir nitelik kazandırıldığı zaman, onun gerçek anlamda, fotoğraf eseri olması söz konusudur. Nesnel olan fotoğrafın, kendi gerçekliğinden ayrılamayacağı da kesindir. Aksi halde ortaya konulan fotoğrafın kalıcı olması mümkün değildir. Fotoğrafın niteliğinin aranması gereken yer tarihsel biçimlenmenin,  toplumda kazandığı içeriktedir. Yada tarih / toplum birlik’inin çelişkisindedir.
Maddi hayatın tezahürüyle oluşan görünüşü, tarihsel sürecinden ayırmadın, toplumda kazandığı içeriği belgelemek fotoğrafın ne olması gerektiğinin yanıtıdır.

Önceki yazılara www.evrensel.net  sitesinden ulaşabilirsiniz.

Fotoğrafa saldırıya Kınama ve protesto:
Galata Fotoğrafhanesi ve Fotoğraf Vakfı’nın desteği ile yürütülen, Fotoğraf Akademisi  Belgesel Fotoğraf Seminerleri katılımcılarının 6. UFAT Fotoğraf Günleri kapsamında açılan 8 Mart Kadınlar Günü ve Yerel Seçimler temalı belgesel fotoğraf sergisine emniyet görevlilerinin müdahalesini ve Uludağ Üniversitesi yönetiminin, sergideki fotoğraflara “sakıncalı”görerek el koymasını kınıyor ve protesto ediyorum.
(NOT: Sergide yer alan fotograflara aşağıdaki sitelerden ulaşabilirsiniz.)



Fotoğraf: Dilare Hançer
8 mart

Bu hafta, Uludağ Üniversitesinde Sergide yer alan ancak serginin açılmasına müdahale eden güvenlik ve üniversite yönetimini  kınayarak  Dilare’nın bu güzel fotoğrafını paylaşıyoruz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...