Translate

Bu Blogda Ara

36-- 11 Ekim 2009-PROTESTO VE İSYAN-Evrensel

Fotoğraf: Alaattin Timur - İsyan
 Sınıflar olduğu sürece protesto ve isyan da olacak! İş, sınıf bilincini hayata geçirebilen emekçilerin daha aktif olarak protestolara katılması yolunda mücadele yürütmekte… 

PROTESTO VE İSYAN


“Dürüst insan olmaya söz verebilirim ama tarafsız olmaya asla”
Goethe

Geçen hafta içinde bir kez daha iki dünyanın var olduğunu gördük. Sürekli bir tek dünyanın var olduğu ve kardeşçe yaşamaktan söz edilir. Bir tarafta soyguncular diğer tarafta soyulanlar varsa bu nasıl tek bir dünya olabilir? İMF-DB. Gözümüzün içine baka baka yoksulu daha yoksul yapmanın yeni koşullarını yaratmaya çalışırlarken, Bu adaletsizliğe karşı çıkanlar sokaklarda direndiler…
Geriye kalan Selçuk Özbek’in ayakkabı atması ve savaş alanına dönen Taksim ve civarındaki bankaların camlarının kırılması oldu. Oysaki 11.İstanbul bienali'nin reklamlarında “Banka kurmanın yanında, Banka soymak nedir ki,?” diye yazan afişler sokakları kaplamışken bence bir afiş daha yapıp reklamlarını pekiştirsinler. “Banka soymak nedir ki? Banka camlarını kırmanın yanında.” Diye
Beğenelim beğenmeyelim. Başkaldırı ve isyan adaletsizler son bulana kadar sürecektir.
Asıl dikkat çeken ise bazı fotoğrafçıların özellikle foto muhabirlerinin çektikleri fotoğrafları polislere gösterdikleri. Buda yetmez gibi kaçan ve saklanan eylemcilerin yerlerini polislere hosteslik ederek gösteren gazetecilerin varlığının sorgulanması gerekiyor. Nerde basın etiği diye?..
1871 Paris komünü, 1871 lerde  Paris komünü barikatlarında çekilen fotoğraflardan teşhisle yakalanıp öldürülen komünist ve devrimciler. Şili, Arjantin, Yunanistan, Türkiye ve daha bir çok ülkede fotoğraflardan teşhislerle yapılan katliamlar…  
Dünya ve Türkiye tarihine baktığımızda, Kapitalizmin ortaya çıkışı ve gelişiminin sınıfsal mücadelelerin de tarihini oluşturduğunu görüyoruz. Açlık ve yoksulluğun ezilenlerin kaderiymiş gibi sunulmalarına karşılık, gelişen ve mücadele eden işçilerin bunun bir kader değil,  kapitalizmin sömürüsüne karşılık, üretim araçlarına sahip olma mücadelesi olduğudur.
1920 ‘li yıllara oranla daha modern görünselerde aynı sorunları yaşamıyor muyuz.? Kapitalizmin krizleri devam ediyor. Çocuk işçiler yine var, Terörle mücadele adına çocuklar sorgulanıyor hapse atılıyor, Savaşlar emperyalistlerin oyun alanları olmaya devam ediyor. Kredi kartları mağduru insanlar intihar ediyor. Her geçen gün yoksullar daha yoksul, zenginler daha zengin olmaya devam ediyor. Önce vatan,önce ahlak diyerek ezilenleri milliyetçilik, ulusallık batağında yok etmeye çalışıyorlar. Vatan insanın karnının doyduğu yerdir. Yoksulluğun vatanı olmaz. Tarih bizlere bunları gösterir.
Fotoğrafçılar çektikleri karelerden sorumludurlar. Bu sorumluluğun bilinci ile deklanşöre basmalılar.
Daha önceleri söylediğim gibi fotoğraflarınızı ve yorumlarınızı beklerken bol fotoğraflı hafta diliyorum.




FOTOĞRAFLAR
………………………………………………………….



02-Fotoğraf: Alaattin Timur – yaratılan estetik! Bakalım bu tazyikli su hedefine ulaşır mı?


 Fotoğraf: Alaattin Timur – istanbul     Burası İstanbul. (Bu ne sinir böyle?     Ooo bu ne sevinç yahu.)




Fotoğraf: İsmail Durmaz – Strasburg anti nato gösterilerinde (polis aynı polis.)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...