Evrensel gazetesi
Özcan yaman
153) 12 şubat 2012
Dersim’in nefes alışını dinlemek ve Kemal Özer
“Nerede soluk alabiliyorsunuz diye sorsalar hiç tereddütsüz doğada derim.
Derin vadilerde, bir nehrin öyküsünde, başını karlı dağlardan kaldıran güneşin selamında,
çağlayanlarda, dağların uğultulu zamanında, yıldızlarla...
ve bu coğrafyaların kanayan yaralarına azıcıkta olsa merhem sürerek.
Unutmadan yeniden hatırlayarak...
Ve böyle de yaptım. 4 yıl başımı Munzur’un kalbine yasladım.
Nefes alışını dinledim Dersim’in.”
Kemal Özer
Bir laf vardır. “Bu güzellikler insanı şair yapar” gibi.
Buradaki benzetme her güzellik karşısında herkesin şair olabileceği değildir tabii, ama güzelliği anlatalabilme becerisidir. Nesnelliğin gerçeklikle olan ilişkisinin farkına varılması ve soyutlanabilmesidir. Durum böyle olunca yukarıdaki sözün aslında ne kadar derin bir manaya işaret ettiği ortaya çıkar. Fotoğrafta bu güzelliklerin kalıcılaştırılmasının yolu kadraj dediğimiz bir seçicilikle ortaya konur.
Bir yer düşünün ; dağları, ovaları ve binbir çeşit çiçekleriyle böceğinden vahşi hayvanlarına , yazın başka, kışın başka güzellikleri içindesiniz. İnsan burada şair olmazsa ne olur? Fotoğrafçı olur tabii. İşte anlatmaya çalıştığım bu yer Dersim’dir. Dersim’in doğal güzellikleri ve bu güzelliklerin yok edilmeye çalışılması (HES’ler ve barajlar) bazı insanları şair, ressam, ozan ve fotoğrafçı yapmıştır. Kemal Özer fotoğrafçı olmuş bir arkadaşımızdır. Yıllardır fotoğraf çeker. Evrensel ve Hayat Televizyonunun Dersim muhabiridir. Bir yandan gazetecilik yaparken bir yandan Dersim’in güzelliklerini belgeler. Şimdiye kadar milyonlarca kare fotoğraf ve video çekmiştir. Fotoğrafçı olmasına Dersim’in güzelliği mi, yoksa fotoğrafçı olması mı Dersim’i belgelemesine yol açmıştır? diye. Ben, Kemal’i Dersim’in fotoğrafçı yaptığını düşünüyorum.
Yıllarca yaşadığı yerin fotoğraflarını ve videolarını çeken Kemal birde belgesel video/film hazırlamıştır. “Dersim Başeğmezlik ve Çiçek Ülkesi’ adlı 45 dakikalık belgesel filmde, Dersim’in tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra 1938 Dersim Katliamı da ele alınıyor. Tevfik Taş’ın metnini yazdığı Meral Bekar ve Enver Akan’ın seslendirdiği belgesel filmin müziklerini Cahit Berkay yapmıştı. Filmin çıktığı 2007 yılında Kemal Özer şöyle diyordu; “Nerede soluk alabiliyorsunuz diye sorsalar hiç tereddütsüz doğada derim. Derin vadilerde, bir nehrin öyküsünde, başını karlı dağlardan kaldıran güneşin selamında, çağlayanlarda, dağların uğultulu zamanında, yıldızlarla... ve bu coğrafyaların kanayan yaralarına azıcıkta olsa merhem sürerek. Unutmadan yeniden hatırlayarak... Ve böyle de yaptım. 4 yıl başımı Munzur’un kalbine yasladım. Nefes alışını dinledim Dersim’in.”
Kemal’in fotoğraflarında en saf ve açık haliyle olduğu gibilik vardır. Hayat nasıl akıp gidiyorsa öyle. İster manzara çeksin ister bir eylem Kemal hayattan bir kareyi kadrajlar ve sabitler. O kare artık geleceğin dağarcığına aktarılmış bir görüntü olarak yerini alır. Öyle pek ahım şahım pahalı makinelere de sahip değildir. Ama elinde olanı değerlendirmeyi bilir. Dersim’e gidip Kemal’in misafirperverliğini yaşayan biri olarak hep sonraya bıraktığım gecikmiş bir yazı olarak Kemal’e bir teşekkürün ve saygının ifadesidir.
Evet fotoğraflar Kemal Özer...
Evet fotoğraflar Kemal Özer...