Translate

Bu Blogda Ara

12) 26 nisan 2009--FOTOĞRAFÇILARA ÇAĞRI…/ İsyan!

EVRENSEL HAYAT eki
KADRAJ
12) 26 nisan 2009
Özcan Yaman



FOTOĞRAFÇILARA ÇAĞRI…

GÜNEŞE DOĞRU ZIPLAMAYI UNUTMAYIN!
“ Annem, her fırsatta, çocuklarına, güneşe doğru zıplamayı öğütlerdi…
Güneşe ulaşamazdık, ama hiç olmazsa, ayaklarımız yerden kesilirdi…” 
Z.N.Hurston

İsyan!

1886'da Şikago'da toplanan Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu, 8 saatlik işgünü için 1 Mayıs'ı grev ve 8 saat uygulamasını fiili olarak hayata geçirme günü olarak belirledi. Alınan karar çok geçmeden her fabrikaya yayıldı. Buna karşı çıkan sendikalara üye işçiler bile çalışmalara aktif olarak katıldı. İşçilerin dağıttığı bir bildiride şöyle yazıyordu:
 "Bir günlük isyan, daha azı değil. Emeğin dünyasını egemenlik altında tutan kurumların sefil sözcülerinin denetimi dışında bir gün. Emeğin kendi yasalarını yaptığı ve bunları uygulamaya koyma gücünü elde ettiği bir gün. Emekçi ordusunun birliğinin yarattığı muhteşem gücün, dünyanın tüm halklarının kaderlerini ellerinde tutanlara karşı çevrildiği bir gün." İşçilerin hepsinin dilinde aynı sözler vardı: "Biz sadece, fabrikada çalışan akşam eve geldiğinde yemek yiyip yatan ve ertesi gün yeniden çalışan köleler değiliz. Düşünmek ve yaşamak istiyoruz."
 
2008 yılında “İşgal İstanbul’u Mayıs 2008” 1 Mayıs Fotoğraf sergisini açan  REDFOTOĞRAF Grubu ve ev sahipliğini yapan ÇHD.(Çağdaş Hukukçular Derneği)  “Mayıs 2009” isimli yeni serginin hazırlığına başladı.Geçen yıl gördüğü yoğun ilgi ve destekten güç alarak, daha nitelikli ve geniş katılımlı bir sergi açmaya çalışılıyor.
Serginin öznesi olan fotoğrafçılardan da katkı koymalarını bekliyoruz.
Ülkenin dört bir yanında yapılacak olan 1 Mayıs kutlamalarının tarihe belgesel bir çalışma olarak bırakılması amaçlanmaktadır. İstanbul’dan Edirneye-Hakkari’den, Diyarbakır’a fotoğraf çeken Profesyonel-Amatör, işçi , işsiz , ev kadını, Öğrenci, Memur, Doktor, mühendis, Muhabir, Foto muhabir, Gazeteci kısaca fotoğraf çeken bu anlamda kendine fotoğrafçı diyenlerden destek bekliyoruz. Fotoğraflarınızı Mail olarak yada CD. Olarak elden veya posta ile yollayabilirsiniz. Sekreterliğini yaptığım organizasyonun seçici kurulu ise şöyle;
Aknan Şimşek : Kesk Örgütlenme Sekreteri, Ali Öz :Foto muhabiri, Erol Ekici         : Genel iş Sendikası, Genel Başkanı, Fahrattin Erdoğan  : Disk, Basın ve Halkla ilişkiler sorumlusu, Feyyaz Yaman       :Karşı Sanat Galerisi, Özcan Yaman: Fotoğrafçı, Metin Yeğin          : Belgesel sinemacı, Özcan Yurdalan:Fotoğrafçı, Rasim Öz : Avukat , Taylan Tanay       : Avukat  (ÇHD.İst Şube başkanı), Tevfik Taş: Yazar (TYS.Türkiye Yazarlar Sendikası Sekreteri)
Özlenen odur ki; 1 Mayıs’ta Fabrikalarda, tarlalarda, kısaca tüm iş yerlerinde toplanan işçiler sokaklardan alanlara aksın. Davullarla zurnalarla – halaylarla horonlarla Meydanları doldursun. Bunu örgütlemekte tabii ki en başta sendikalara düşen görevdir. İşte o zaman miting izni falan olmaz, Kentlerin tüm meydanları 1 Mayıs meydanı olur. Bu anlamda Taksim’de işçi sınıfının önünde kimse duramaz.
YAŞASIN 1 MAYIS

Her hafta söylediğim gibi, fotoğraflarınızı beklerken, bol fotoğraflı haftalar diliyorum.




USTALARDAN…
WILLY RONIS
SAVAŞ SONRASI PARİS’İN FOTOĞRAFÇISI
 “Ben asla sıradışını aramadım.ve gözlerim onu görmedi.Kendimi her zaman günlük hayatın sıradan bir biçimde herhangi bir yerde, sıradan yaşamın mütevazi güzelliğinin içten ve tutkulu bir araştırmacısı olarak buldum.” Diyen, 1910 doğumlu, Fransız fotoğrafçı Willy Ronis savaş sonrası paris  fotoğraflarıyla ünlüdür.

İşçi sınıfı mücadelesinde kadın
Ronis’in, 1938 lerde Citroen-Javel fabrikasındaki grev temsilcisi Rose Zahner’i  çektiği bu fotoğraf en tanınmış fotoğraflarından biri olmuştur.




BİZDEN
Fotoğraf: Songül Şengül
“Karşılaşma!”
Bu hafta Kırklareli Kula köyünden Songül arkadaşın gönderdiği fotoğrafı paylaşıyoruz.
“Mayıs’a yalnız çiçekler değil, kuzularda merhaba” der. Doğa canlanır, umut yeşerir., hayat’a merhaba… Eline, gözüne sağlık Songül. Yeni çalışmalarını beklerim.


11)19 nisan 2009-- ÇOCUKLAR-


EVRENSEL HAYAT eki
KADRAJ
11)19 nisan 2009
Özcan Yaman





ÇOCUKLAR
Birkaç gün sonra 23 Nisan çocuk bayramı. Yine hamasi nutuklar atılacak.
Ve bütün suçları coğrafyanın diğer yarısında doğmak olanlarla, coğrafyanın bu tarafındaki ana babadan doğan çocuklar arasındaki farklılıklar ‘kaderle’ açıklanacak.
Yine çocukların düşe kalka büyüyecekleri söylenecek. Ama kimi çocuklar taşlarla mayınlarla, kurşunlarla kimi çocuklar tüylü halılar üstüne düşüp kalkıp büyüyecekler.
Kimi çocukların babaları anaları kaybedilirken, hapislerde çürütülürken ve hatta çocuklar hapse atılırken, kimi çocukların babaları yazlıklarda, kışlıklarda parayla para kazanıp ülkeyi soyup soğana çevirmekle meşgul olurken çocuklarını dadılarla, ana okullarında yabancı dilde eğitimle yetiştirecekler…
Fotoğrafçılar da bu yaman çelişkiyi saptayıp yarına belge bırakacaklar. Hayat ta bunca çelişki daha doğmamış bebeğe kadar iniyorsa doğal olarak yaşadığı çağın tanığı olan fotoğrafçılarda bunları belgeleyecek. Ne zaman ki Ataol Behramoğlu’nun şiirindeki gibi,  bebeklerin ulusu olmayacak işte o zaman fotoğrafçılarda mutlu bebeğin fotoğrafını çekecekler.

“İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Başlarını tutuşları aynı
Bakarken gözlerinde aynı merak
Ağlarken aynı, seslerinin tonu …”

Halil Cibran’ın Çocuklar üstüne yazıyla,
Geleceğin yaşlılarının, bugünün yaşlılarından daha güzel günlerde yaşayacaklarına inanıyorum...

Sonra yavrusunu göğsüne bastırmış bir kadın söz aldı ve bize Çocuklardan söz et dedi.
Ve o şöyle yanıtladı;
Sizin diye bildiğiniz evlatlar gerçekte sizlerin değillerdir.
Onlar kendini özleyen Hayatın oğulları ve kızlarıdırlar.
Sizler aracılığıyla dünyaya gelmişlerdir ama sizden değildirler.
Sizlerin yanındadır ama sizlerin malı değillerdir.
Onların vücutlarını çatabilirsiniz ama canlarını asla.
Çünkü onların canları geleceğin sarayında oturur ve sizler düşlerinizde bile orayı ziyaret edemezsiniz.
Kendinizi onlara benzetmeye çalışabilirsiniz ama onları kendinize benzetmeye kalkışmayın hiç.
Çünkü hayat ne geriye gider, ne de geçmişle ilgilenir.
Sizler, evlatların birer canlı ok gibi fırlatıldıkları yaylarsınız.
Yayı geren, sonsuza açılan yolda kendine bir hedef edinmiştir. Ve oklarını en uzağa eriştirebilmek için Kendi gücü ile sizleri gerer.
Yayı gerenin elinde seve seve bükülün.
Çünkü oku atan O güç, uzaklaşan okları sevdiği kadar elindeki sağlam yayı da sever.
Halil Cibran-Ermiş (Çev.Aytunç Altındal)

USTALARDAN…


SAVAŞ SONRASI PARİS’İN
FOTOĞRAFÇISI -WİLLY RONİS-
 “Ben asla sıradışını aramadım.ve gözlerim onu görmedi.Kendimi her zaman günlük hayatın sıradan bir biçimde herhangi bir yerde, sıradan yaşamın mütevazi güzelliğinin içten ve tutkulu bir araştırmacısı olarak buldum.” Diyen, 1910 doğumlu, Fransız fotoğrafçı Willy Ronis savaş sonrası paris  fotoğraflarıyla ünlüdür.
Ekmeği ile koşan Parisli çocuk. 



NEŞE KAYNAĞI FOTOĞRAFÇISI KELLY RYDEN

Amerika, Nebraska'da yaşayan Kelley Ryden aslında yazılım mühendisi ama fotoğraf konusunda kendi kendisini eğitmiş. 2003'ten beri de dijital fotoğrafla ilgileniyor.
Ryden insanların hayatlarının neşe kaynağı çocukları fotoğraflıyor.


BİZDEN

Fotoğraf:Deniz Ersoy “Sulu kuleden”
      
 
Fotoğraf:Deniz Kocak.
“Kentsel dönüşüm!”




Fotoğraf; Özcan Yaman
“Düşünü-yorum”

Fotoğraf: Özcan Yaman
“Erdal’lar”




Fotoğraf; Özcan Yaman
“Uğur kaymaz”



10) 12 nisan 2009--FOTOĞRAFLAR ve HALKLAR SINIR TANIMAZ…

EVRENSEL HAYAT eki
KADRAJ
10) 12 nisan 2009
Özcan Yaman



FOTOĞRAFLAR ve HALKLAR SINIR TANIMAZ…

''Benim stilim 60 yıl boyunca hiç değişmedi. Ben, biraz diplomat, biraz da fotoğrafçı olmak zorundayım. İnsanlar çoğu zaman beni ciddiye almadılar, çünkü çok az ekipman taşıdım ve gereksiz telaşe yapmadım. 1949'da evlendiğim zaman karım bana sordu; 'Senin gerçek fotoğraf makinen nerede?' Asla bir sürü ekipman taşımadım. Hayattaki düsturum şu oldu: 'sadeliği koru'... Benim fotoğrafçılık anlayışım bu, dikkati çekmemek ve kalabalığa karışmak!”
ALFRED EISENSTAEDT
''Foto muhabirliğinin ustası''

Dünyanın her yerinde Kapitalizm tüm vahşiliğyle toplanıyor ve saldırıyor. Geçen haftalarda Strasburg’da G-20 zirvesi toplandı. İstanbul’da Su forumu, Nato’nun 60. yılı, Obama’nın gelişi derken “Ulusları böl parçala ve yönet taktiklerini” sürdürüyorlar. Halkları, ulusal kimlikleriyle çatıştırıp emperyalist yayılmacı politikalarını uygulamaya çalışıyorlar.
Bunlara karşılık bu ülkelerin muhalif insanları direniyor, gösteriler yapıyorlar. Türkiye’de ve dünyanın diğer ülkelerinde de benzer görüntüler oluyor. Örneğin Starsburg’taki gösterilerde çekilen fotoğrafla, 1 mayıs 2008’de çekilen iki fotoğrafı yan yana koyduğumuzda sanki aynı alanda çekilmiş olduklarını sanabiliriz. Yani halklara karşı halklar değil, sınıfa karşı sınıf mücadelesi. Ancak ezenlere karşı mücadele başarılı olduğu ölçüde bu fotoğraflardaki görüntülerde değişecek. Yani küreselleşen/globalleşen kapitalizme karşı enternasyonel dayanışma ve tüm dünyanın emek güçlerininin birlikteliği bu dünyayı değiştirecek. Bu mücadele içinde fotoğrafçılarda objektif ama taraf tutarak deklanşöre basacaklardır. RedFotoğraf grubu’da bu ilkelerden yola çıkmıştır. Strasburg daki arkadaşımız İsmail Durmaz’da çektiği fotoğraflarla bizlere destek olmuştur.
1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Fotoğrafçılar makinelarının bakımlarını yapıyor. Gaz maskelerini ve limonları hazırlıyor. Dileğimiz, halayların çekildiği, horonların oynandığı ve türkülerle marşlarla yürüyüşlerle bayram havasında geçecek 1 mayısları fotoğraflamak. Dileğimiz, O gün fabrikalarda küçük - büyük iş yerlerinde toplanarak yürüyüşler yaparak, ülkelerin tüm ana caddelerini doldurarak meydanlara akan emekçileri fotoğraflamak. Nazım’ın deyimiyle “En şanlı elbisesiyle, işçi tulumuyla” bayramını kutlayan emekçilerin arasında mutluluğu yakalamak için fotoğraf makinelarını göreve koşacağımız günlere ulaşmak.
Her zamanki gibi fotoğraflarınızı ve düşüncelerinizi belirten maillerinizi beklerken, bol fotoğraflı bir hafta diliyorum.


 




-TARİHE GEÇEN FOTOĞRAF...
Times Square Meydanı, 15 Ağustos 1945... Onun en ünlü fotoğrafına fırsat veren gün... ''Bir denizci gördüm, gözüne kestirdiği her kadına sarılıyordu. Bir büyükanne olmasına aldırmadan, yaşlı, şişman, zayıf ayırt etmeden... Leica makinemle onun önüne geçtim ve aynı zamanda da omzumun arkasından gözlüyordum. Sonra aniden bir şimşek çaktı, beyazlı birine sarılmıştı. Hemen döndüm ve denizciyi hemşireyi öperken çektim.'' Eisenstaedt, onun adını altın harflerle tarihe yazdıracak bu fotoğrafı çekmekten dolayı çok mutluydu: ''İnsanlar bana dedi ki; sen cennete gittiğinde biz bu fotoğrafı hatırlayacağız''...



Burası Starsburg G-20 zirvesi 2009
Fotoğraflar: redfotoğraf, (İsmail Durmaz)


Burası İstanbul 1 mayıs 2008









Fotoğraf: Ahmet Şık






09) 5 nisan 2009--Yaratım ve Fotoğraf- EVRENSEL HAYAT eki

EVRENSEL HAYAT eki
KADRAJ
09) 5 nisan 2009


Yaratım ve Fotoğraf
Fotoşop (Photoshop) çıktı, fotoğraf bozuldu diyorlar.Özellikle gençler,Fotomontajın bilgisayar ve dijitalleşmenin sonucunda bulunduğunu zannediyorlar. Fotoğrafa yeni başlayanların çoğu“Bence fotoğraf üzerinde oynanmamış. Nasıl çektiysek o olmalı.” Diyorlar. Fotoğrafın, çekilirken bitirilmesi gerektiğini, sonradan yapılan müdahale ve düzenlemelerin fotoğraf olmadığını söylüyorlar. Aslında yanlışta düşünmüyorlar. Çünkü belgesel birçok fotoğraf ustası benzer şeyler söylüyor. Fakat arada algılama farkı var. Ustalar belgesel/sosyal belgesel fotoğraf açısından böyle söylerken bazı arkadaşlar genel fotoğraf kuralı olarak algılıyorlar. Üstüne üstlük birde artık kanıksanmış olan o bildik ölüm-savaş ve yoksulluğu anlatan gerçekçi fotoğrafların bombardımanı altında olunca. Fotoğrafı öğrenmek için çıkılan gezilerden de enstantene –doğa ve yaşamdan fotoğraflar çekilince böyle anlaşılması ve yorumlanması doğal.
Gelelim fotomontaj ve fotoğrafı sanatsal yaratıda kullanmaya. Günümüzde sanat dallarını birbirinden ayırmak nerdeyse olanaksız hale geldi. Sanat kuramcıları sürekli yeni tanımlar getirmektedir. Klasik sanat, modern sanat, post modern sanat ve çağdaş sanatlar gibi tanım ve kavramlar. Diğer sanat dallarında olduğu gibi, fotoğrafta da alanlar ve bu alanlar kendi içlerinde yine nerdeyse branşlar şeklindedir. Sanatçılar/ Fotoğrafçılar tarzlarıyla algılanır ve bilinir oluyorlar. Örneğin; Ansel Adams deyince doğa fotoğrafçısı ve zoon sistemin ustası. Henri Cartier Bresson deyince belgesel fotoğraf dahası enstantene ustası. Jacop Riis deyince fotomuhabir ve savaş fotoğrafçısı. Sabastio Salgado deyince Belgesel ve fotoröportaj ustası. David Hamilton deyince Nü ustası, Tina Modotti deyince Belgesel ve soyutlama ile politik tavrını simgeleştiren usta olduğunu, jerry Uelsmann deyince fotomontaj ustası ve fotoğrafı karanlık odada yapan olduğunu, john Heartfield deyince fotoğrafla kolaj yapmanın ne olduklarını öğrendiğimiz ve çalışmalarını gördüğümüzde bu iş filanca ustanın dedirten kimlik sahibi olduklarını görüyoruz.
Birde şu noktanın altını çizelim. Fotomontaj fotoğrafın icadından hemen sonra başlayan bir fotoğraf dalıdır. Daha düne kadar karanlık oda da yapılan fotomontajlar artık bilgisayar ve photoshop la yapılmaktadır.Tıpkı fotoğraf baskılarının teknolojik devrim geçirip dijital olarak basılması gibi.
Bu hafta yerimiz elverdiği ölçüde genel bir özet geçtik.
Gelelim nato denen savaş örgütüne. Bu örgüte karşı sanatın ve fotoğrafın gücünü kullanalım. İster belgesel, ister soyut, ister fotomontaj – kolaj olsun. Ustaların yaptıklarını taklit edelim, örnek alalım hatta daha iyisini yapmaya çalışalım. Bir kavramı, bir düşünceyi belirten, onun sembolü, niteliği, amblemi olan işaret, canlı varlık ya da nesnedir. Sanatsal yaratıda kendimizi ifade edebildiğimiz, düşüncelerimizi ve anlatmak istediklerimizi  fotoğrafın dilini kullanarak sunmak için kendi dilimizi oluşturacağımız bir fotoğraf alanını keşfedelim.

Sokaklara çıkıp fotoğraf çekelim, çekerken fotoğrafı nasıl yapacağımızı sorgulayalım. Bilgisayarın başında kolaj yapalım. Fotomontaj yapalım.
Yaptıklarımızı paylaşalım.

…………

Bu hafta fotomontaj ve kolaj örneklerine yer veriyoruz.
Çalışmalarınızı beklediğimi hatırlatarak, bol fotoğraflı haftalar diliyorum.


Kolaj: Özcan Yaman     2009


 

















Kolaj: john heartfield   1932


          
Fotoğraf: Özcan Yaman-2009
Fark nerede ? Sanki fotomontaj yapmışsınız, gibi tesadüfler bazende çekimde sizi bulur.:)