HAYAT DEVAM EDİYOR...
Çocuklar doğmaya devam ediyor, ölümler de devam ediyor tabii. Doğal ölümler yerini savaş ve can kayıplarına bırakıyor. Bu şartlarda yazmak çizmek de tehlike sayılıyor.
ZORUNLULUK
Dışarıda özgür, içeride tutsak olmak?
Ya da dışarıda tutsak, içeride özgür olmak?
Peki zorunluluk ne?
Zorunluluğun kapsamı özgürlüklerin de kapsamı oluyor. Zorunluluklarımızı azaltan ya da çoğaltan nedenler tutsaklık alanlarımızdır. Herkes biraz özgür, biraz da tutsaktır aslında. Hayallerimiz, düşüncelerimiz bu sınırları aşan dolayısıyla sınırsız özgürlükleri yaşadığımız alanlardır. Miras ve mülkiyet ilişkileri, eğitim, sağlık, barınma ihtiyaçları ve bunları elde etme ya da kaybetmemek için verilen yaşam mücadelesi var olma mücadelesidir.
Özgür olmak ya da serbest olmak;
İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik düşünme ve bilinçtir. İçeride ya da dışarıda “düşünce ve bilinç” işlemeye devam ediyorsa orada düşüncenin özgürlüğünden söz edebiliriz. Serbest olma hali belki araştırma ve incelememize olanak sağlar. Fakat ekonomik, yaşamsal sorunlar ne kadar doğru düşünmemizi kolaylaştırır? Ya da günlük yaşamsal sorunlardan ne kadar doğru ve özgür düşünmeye gidebiliriz? Bu anlamlarda genellikle özgürlük ile serbestliği karıştırırız. Düşünceleri yüzünden serbestliği kısıtlananlar tutsaktırlar. Ama özgür olmadıklarını söyleyemeyiz. Tersinden baktığımızda da dışarıda olanlar ne kadar özgür diye sorabiliriz. Korku, barınma, sağlık, eğitim, çoluk çocuk derdi ne kadar özgür düşünce geliştirmemize olanak sağlıyor? Bilincimizi geliştiriyor?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...