DİKKAT FOTOĞRAF ÇEKEBİLİR.
Herkes fotoğraf çekebilir, hatta robotlar bile. Ama herkes
fotoğraf yapamaz. Fotoğraf yapmak gerekli teknik değerleri makineye yüklemenin
yanında fikir katmayı ya da fikirden yola çıkarak fotoğrafı oluşturmaktır.
Teknik-İçerik ve estetikten oluşan fotoğraf, fotoğraftır. Makineyi havaya atıp
uzaktan kumandasına bastığında da fotoğraf çekilir. Fotoğrafın oluşturulmasında
iki soru karşımıza çıkar. Fotoğrafçının bu sorulara cevap vermesi gerekir. Birincisi
‘’Ne diyeceğim?’’ Fotoğrafın içerik yanıdır. Ya da sıkça kullandığımız ‘’bu
fotoğraf ne anlatıyor?’’ sorusunun karşılığı. İkincisi ‘’Nasıl diyeceğim?’’ Fotoğrafın
nasıl sunulacağıdır. Biçimle ilgilidir. Estetik ve kompozisyon yani. Eskiden
sanatın ne olup olmadığı İçerik mi, biçim mi? Diye tartışılırdı. Yani
ikiside... Biri eksikse fotoğraf olmaz. Ya da kaydedilmiş bir görüntüdür
yalnızca.
Yazımın başlığını Fotoğraf sanatçısı Ufuk Kıray’ın 2017
yılında çıkardığı ‘’Dikkat Fotoğraf Çekebilir?’’ fotoğraf albümünün isminden
aldım ve bana yukarıdaki satırları yazdırdı. Yöntem doğru olduktan sonra
sunuluş biçimi, anlatım tekniği farklı olabilir. Yöntem ise ‘’Neyin gerekli
olduğu ve nerede bulunabileceğinin bilinmesidir.’’ Nesnel Gerçekliğin
yorumlanması ve yeniden sunumudur. Bu duruma soyutlama deriz. İster doğrudan
(belgesel), ister kurgulanarak, ister bilgisayar (photoshop), ister kolaj
teknikleri uygulansın mesele ‘’fikirdir’’.
Ufuk bu durumu şöyle açıklıyor; ‘’Fikrin fotoğrafını çekmeyi
seviyorum. İroniyi, mizah ve eleştiriyi harmanlayarak fotoğrafımın merkezine
oturtuyorum. Elbette içinde yaşadığımız toplum, bizi sarıp sarmalayan dünya
yeterince malzeme sağlamıyor da değil. Mesele şu: Tüm bu malzemeyi fotoğrafın
diline nasıl çevireceğiz? ‘’Adeta görsel bir tercüme’’ mümkün mü? Benim
fotoğrafla kurduğum ilişki, işte böyle bir düşünce ikliminde yeşeriyor. Olay
durum ve şey’lerin, fotoğrafın alanına girdiklerinde ‘’gerçek’’le kuracakları
yeni ilişki ne olacak? Daha da önemlisi; bu kurguyu yapan fotoğrafçının bir
önceki gerçek’le ‘’yeni gerçek’’ arasındaki görsel ilişkiyi kurarken takınacağı
tavır ne olmalı? Ben safımı ‘’Eleştirel kurgu’’dan yana alıyorum. Ürettiğim ‘’
Yeni Fotoğraf’ı bana armağan eden duruma olan hürmetimin büyüklüğü, ‘’Yeni
fotoğraf’ımın da etkisini belirliyor. Yani benim için ‘’Kurgusal Fotoğraf’’
yaşadığımız rezil dünyaya teşekkür etmekten başka bir şey değil.’’
Albümün alt başlığı ‘’ Toplumsal meseleler üzerine eleştirel
fotoğraflar.’’ Ufuk malzemesini güncel sorunlardan alıp yorumlayıp ‘’kavramsal
fotoğraf’’ alanından sunuyor. Bunu çokta güzel yapıyor.
Fotoğraf dünyası düşünen, çalışan ve etkili biçimde derdini
anlatmaya çabalayan fotoğrafçılara ihtiyaç duyuyor. Kimi belgesel doğrudan,
kimi kavramsal açılardan sorunu çözüyor. Dertler ortak olduktan sonra farklı
sunum şekilleri olabilir. Dikkat çekici, hafızada kalıcı, bu günü sorgulayıcı
yarını anlatan fotoğraflar tarihsel nitelik kazanır ve kültürel birikim sağlar.
Sanat kültürel birikimin tarihsel ve toplumsal kalite kazanmasıysa, İroni,
mizah ve eleştiri bunun yapı taşlarıdır. Ufuk Kıray’ın fotoğraf çalışmaları bu
başarıyı gösteriyor. Toplumun yaşadığı travmalar üzerine bir fotoğraf albümü
görmek isteyenlere tavsiye ederim. Ufuk eleştiri ve özeleştiri ekseninde toplum
ve fotoğraf ilişkisini bizlere sunuyor, sağolsun.
Ufuk Kıray kimdir;
1977 doğumlu, Pazarlama ve işletme okumuş
diplomasını cebine koymuş ama boynuna fotoğraf makinasını asarak baba mesleği
olan fotoğrafçılığı ‘hayatı sorgulama’ aracına dönüştürerek ‘’Toplumsal
meseleler üzerine eleştirel fotoğraflar’’ yapmaya başlar. Ufuk Kıray ‘fikrin
fotoğraflarını yapıyor’ Kolaj, montaj, kurgu ile fotoğraflarını biçimlendiriyor. Sonuç olarak
kısa belgesel film çalışmaları ve kavramsal fotoğraf sanatçısı olarak hayatı
özetliyor. Bir çok sergiler, söyleşiler ve gençlerle deneyim ve birikimlerini
paylaşarak yoluna devam ediyor. Son projesi Fotoğrafçı Şevket Şahintaş ile
‘’Sokağın Çocukları’’ adlı belgesel sinema filmi üzerine çalışmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...