Suya yazılan yazı; TİYATRO
“ TİYATRO’NUN
YARINA KALICILIĞINI FOTOĞRAFLA SAĞLAYABİLİRİZ.
BU NEDENLE SAHNE FOTOĞRAFÇLIĞI’NA HAKETTİĞİ DEĞER VERİLMELİ.
GEREK TİYATRO YAPANLARIN,
GEREKSE FOTOĞRAF DÜNYASININ BU ALANDA UZMANLAR YETİŞTİRMESİ GEREKİYOR. SAHNE FOTOĞRAFÇILIĞI KONUSUNDA ESERLER VEREN,
ALBÜMLER ÇIKARTAN, SERGİLER AÇAN
FOTOĞRAF SANATÇILARI YETİŞMELİ... “
Tiyatro (mim-bale dahil)
kollektifliği diğer sanat dallarına oranla daha çok içinde barındırır.
Tekst- Dekor-Kostüm-Makyaj-Ses-Efekt-Işık-Aksesuar- İzleyici.... ve de Fotoğraf.
Sahne üstünde olanlar , oyuncular,
Sahne Arkasında olanlar ise: Teknik ekip.
Oyunun başarısı; tüm bileşenlerin ortak başarısıdır. Hafızada
kalma süresi en az olan, zamanla yarışan ve bir sonraki oyunla eskiyen bir
sanat dalıdır . Bir de prodüksiyonu nedeniyle pahalı olanı.
Arkamıza bir bakalım. Avuçlarımız
patlayıncaya kadar alkışladığımız, günlerce etkisinde kaldığımız nice oyunlar
izledik... Sonra hafızamızdan yavaşça silinmeye başladılar.
Hafızamı
zorladığımda yüzlerce oyundan
anımsadığımız on beş- yirmi oyundur. Ya yüzlerini görünce anımsadığımız,
isimlerini unuttuğumuz sanatçılar?
Ne duvarımıza asıp, ne de ses aletine (teyp-cd çalar)
kaydedip istediğimiz zaman dinlediğimiz bir sanat dalı değildir. Yukarıda
sayılan bileşenleri oluştursanız beş- on yıl önceki kadroyu bir araya getirseniz (aramızdan ayrılanların olmadığını varsayarsak) acaba o izlediğiniz
oyunu bir daha izleyebilir misiniz? Kısaca Tiyatro yaşayan ve oynandığı andan
itibaren de yok olmaya başlayan canlı bir sanat dalıdır.
Peki bu sanat dalının kalıcılığı, sonraki kuşaklara aktarımı?
İşte burada Fotograf sanatı nın
yardımına ihtiyaç duyarız...
Fotoğraf,
Değişmekte ve eskimekte olan zamanı durduran, dünü ve bu günü en iyi anlatan
kalıcılığa sahiptir. Bu da Sahne
Fotoğrafçılığı’nın gelişmesi ile mümkündür.Tiyatro sanatı, halkın eğitim ve gelişiminde
oynadığı rolle önemli bir değere sahiptir. Neo liberal politikaları gereği alış
veriş merkezlerinde birer eğlence sanatı olarak yaygınlaştırılmasının
hesaplarını yapanlar, tiyatronun içeriğini yok edemeyeceklerini, Tiyatroyu
halktan kopartıp bir avuç seçkinin eğlence aracı yapmaya çalışanlar bunu
başaramayacaklar. Bu 27 mart ‘ta Dünya Tiyatro Günü’nde “Sanatıma / Hayatıma Dokunma”
çağrısıyla başta Kültür Sanat –Sen olmak üzere bir çok kurum ve
kişi tiyatroyu savunmayı ve korumayı sürdürüyor. 27 mart 2010 Dünya Tiyatrolar
Günü’nüz kutlu olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...