FOTOĞRAFÇILAR
ÖRGÜTLENMELİ, Çünkü…
-“Fotograf
sanati dunyayi degistiremez ancak dunyayi gosterebilir” diyen fotoğrafın ustası
Marc Riboud’u hepimiz asker
süngülerine çiçek tutan kadın fotoğrafından biliriz. 1923 Lyon doğumlu Fransız
fotoğrafçı kuzey vietnama giren tek fotoğrafçıdır.
I) Bir yılın ardından;
Evrensel
Hayat ekinde başlayıp, Evrenel’in arka sayfasında devam ettiğim Kadraj köşesi
bir yılı aştı. Kadraj köşesi ile ilgili sizlerden bir çok eleştiri ve
düşünceler geldi. Zaman zaman bunları
paylaştım. Potansiyel bir okuyucu kitlesine ulaştığımı görüyorum. SağolunJ)
Geçen yıl nisan ayında yayınlanan ‘Çocuklar’ isimli yazım ise Yalçın Bayer’in
Hürryet’teki köşesine bile girdi. Kimi arkadaş politikaya fazla yer verdiğimi ,
kimi arkadaş daha sanatsal fotoğraflara yer vermemi ve sanatsal fotoğraflar
üstüne yazmamı kimi arkadaş ise bu haliyle iyi ve doyurucu olduğu yönündeki
düşüncelerini iletti. Dikkat edilirse fotoğraf özelinde, sanat ve hayata
ilişkin bir sentez üzerinden yola çıkarak yazdığımı ve fotoğafları ona göre
seçtiğim görülecektir. Köşeyi yeni izlemeye başlayanlar geçmişte yazdığım
yazıları Evrensel internet sitesinden menülerden ‘Evrensel Hayat’ bölümünde
bulabilirler. Ayrıca facebook ‘ta ‘Kadraj Fotoğraf’ rumuzuyla bulup notlar
kısmından okuyabilirler. Bu arada Evrensel Gazetesine de bana böyle bir olanak
sunduğu için teşekkürlerimi sunuyorum.
II)
Gelelim bu haftaya.
Fotoğraflar: Arap Çataroğlu
Kullanılmayan
bilgi nasıl bir işe yaramazsa kullanılmayan fotoğrafta bir işe yaramaz.
Fotoğraf
kurumlarının büyük çoğunluğu ticari olduğundan yada sanat (!) kurumları
olduğundan fotoğrafların değerlendirilmesi açısından yaklaşmıyorlar. Emek
örgütleri özelinde sendikalar, ya yeterince durumun farkında olmadıklarından
yada fotoğrafa para harcamayı boşa yapılan bir harcama olarak gördüklerinden
ilgisiz kalıyorlar. Diğer kurumlarda bu alanda bir varlık gösteremiyorlar.
Dolayısı ile fotoğraf çeken arkadaşlar kendi olanakları içinde bu sorunlara
çözüm arıyorlar. Her türlü ekonomik sorunu kendileri çözüp kurumlara destek
veriyorlar. Ya da kurumlar bila bedel fotoğrafçılardan fotoğraf isteyip
kullanıyorlar. Sonuç bu alanda büyük bir boşluk var. Konuyla ilgili bir çok kez
yazdım. Önerilerde bulundum. Yazmaya ve ısrarlarımı sürdürmeye de devam
edeceğim. Çünkü fotoğrafın sınıf
mücadelesi bakımından taşıdığı önemin
büyük ve kaçınılmaz olduğunu biliyorum. Fotoğrafların
çekilmesi/yapılması kadar, kullanılması da
önemlidir.
Fotoğraf
kullanılan mecraların kalitesi ve büyümesi bu konuya getirilen çözümle artar.
Ayrıca bu
alanda fotoğafçıların örgütlenerek fotoğrafın gücünü ve kullanım haklarını
organize etmeleri de önemlidir.
III)Belgesel fotoğraf üzerine bir deneyim olarak;
Fotoğraf Akademisi’nin yayınladığı önemli bir yazıyı tüm fotoğrafçı ve fotoğrafın bir ihtiyaç olduğunu düşünen kurumlara öneriyorum.
Bir göz atalım neymiş:
“Fotoğraf
Birliği: Belgesel Fotoğraf İçin Bir Merkez”
Fotoğraf Birliği neydi?
Fotoğraf Birliği, Film ve Fotoğraf Birliği adıyla kurulmuş
olan organizasyondan film yapımcılarının iki farklı gruba bölünerek ayrılması
ve küçük bir fotoğrafçı grup, bağımsız olarak üyelerin Birlik dışından işlerine
de devam etmesine izin verecek şekilde profesyonel bir kooperatif içinde
örgütlendiler. Sosyal dönüşüm arzusu ve fotoğrafın bir anlatım mecrası (dili)
olarak sosyal problemlere ayna tutabileceği inancı ile sosyal dönüşümü teşvik
etmek, Birlik’in yol gösteren prensipleri olmuştu. Beslendikleri ve
savundukları fotografik tarz belgesel fotoğraftı. 1936’daki kuruluşundan
1951’deki kapanışına kadar Fotoğraf Birliği’nin organizasyon programı ve amacı
bu iki tutkuya uygun bir şekilde devam etti. Fotoğraf Birliği’ne neden katılmak
istenirdi? Fotoğrafı ifade aracı olarak gören ciddi fotoğrafçılar için bir
araya gelebilecekleri ve öğrenebilecekleri çok az alternatif yer vardı.
Şehirdeki pek çok fotoğraf kursu teknik ve ticari kariyer üzerine odaklanmıştı.
Fotoğraf kulüpleri tarafından önerilen kurslar amatörler tarafından tercih
edilen duygusal ve hileli görüntülere prim veriyordu. Diğer ciddi iki
alternatif Berenice Abbott’ın öğretmenlik yaptığı Yeni Okul (1934-1958) ve
Manhattan’ın Üst Batı Yakası’ndaki Clarence White’ın okulunun (1914-1942) müfredatıydı. Her iki okuldaki
eğitimin ücreti Birlik’in on beş haftalık kurs için on beş dolar olan ücretinin
iki katından fazlaydı. Birlik’in diğer bir çekici yanı, tanınmış fotoğrafçıların
sergilerinin sunulduğu kadar kendi üyelerine de çalışmalarını
sergileyebilecekleri ortam sunan mütevazi sergisiydi. Orjinal fotoğraflar ve
hatta iyi fotoğrafların reprodüksiyonlarını görme fırsatı New York’ta oldukça
kısıtlıydı. Efsanevi fotoğrafçı ve fotoğrafın bir güzel sanat olarak destekçisi
Alfred Steiglitz’in sağlık problemleri artıyordu. Birlik’in varlığı sırasında
Steiglitz’in Bir Amerikan Yeri adlı galerisi sadece iki fotoğraf sergisi
gösterdi: 1936’da Ansel Adams 1939’da Eliot Porter. Başka hiçbir sanat galerisi
düzenli olarak fotoğraf sergisi açmıyordu. Modern Sanat Müzesindeki (MOMA)
fotoğraf departmanı 1940’a kadar kurulmamıştı. Kurulduktan üç yıl sonraki
açılış sergisi fotoğrafın ilk yüzyılını kutluyordu. Fotoğraf Departmanı
resmileştikten sonra MOMA yılda beş veya daha fazla sergi düzenledi. 1943’te
MOMA kişilerin randevu alarak koleksiyondaki çalışmaları görebilecekleri bir
araştırma merkezi açtı. Bunun gibi birkaç merkezde, belgesel fotoğraf pek çok
özellikli tarzın arasından biriydi. Birlik, New York’ta belgesel fotoğrafın her
zaman sergilenmekte olduğu tek yerdi. Altı ayda bir Birlik’in okulundaki
öğrenci çalışmalarının sergileri, üyelerin grup ve solo sergileri, birkaç
temalı sergi olduğu kadar misafir sergiler de vardı. Misafir sergiler içinde,
Henri Cartier Bresson, Eugene Atget, Lewis Hine, Margaret Bourke-White, Manuel
Alvarez –Brava, Paul Strand, Helen Leavitt, Edward Weston’un çalışmaları ve
Fransa’dan 2. Dünya Savaşı sonrası fotoğrafları sunulmuştu. Weegee’nin ilk
sergisi Fotoğraf Birliği’nde açılmış ve Lisette Model’in fotoğrafları
Amerika’da bu sayede ilk defa gösterilmişti. Birlik aynı zamanda John
Hearthfield’ın fotomontajları sergisine de sponsor oldu. Geniş izleyici
kitlesine ulaşmak için Birlik sergilerini bazen kütüphaneler, kiliseler, sivil
organizasyonlar, birlikler ve sendikalara da götürmüştü. 1975’te Barney Cole
“bugünkü fırsatlar o zaman sahip olduğumuzla karşılaştırıldığında çok geniş…
Fotoğraflarımızı gösterebilmek için o zaman her yere giderdik. Ve onların her
biri buna minnettardı… Kendimize bir izleyici
aramak aklımızda her zaman öncelikliydi” diye hatırlıyordu. …
Fotoğraf Birliği önemliydi çünkü birçok iyi ve bazı müthiş fotoğraflar onun üyelerince ve onun himayesinde yapılmıştı. Bu Fotoğraf Birliği’nin Amerikan fotoğrafçılık tarihinde bulunduğundan daha değerli bir yeri hak ettiğine dair yeterli bir kanıttır. Birlik’in asıl değeri belki de New Yorklu genç fotoğrafçı kuşağına verdiği, sadece fotografik olmayan,eğitimden geliyordu. Fotoğraf Birliği’nin tarihinin bizi alakadar etmesi, onun hayallerinden ve
inançlarının yolundan kaynaklanmaktadır.
Anne Wilkes
Tucker Gus ve Lyndall Worthan Kuratörü Güzel Sanatlar Müzesi, Houston “Fotoğraf
Birliği (Photo League) Buydu” adlı kitabın ilk bölümünden Pelin Durtaş ve Bülent Başpınar tarafından çevrilmiştir.
Oldukça uzun olan
bu belgesel yazıdan (Fotoğraf Birliği neydi?) yerimiz ölçüsünde yer verdim.
Tamamını PDF formatında Fotoğraf Akademisi’nden temin edebilirsiniz.
Yücel Tunca
Tel:0212.243 71 87 )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...