26 MAYIS AMELİYAT GÜNÜYDÜ…
Tekel işçileri gibi haftalardır genel grev için 26 mayısı bekledim. Son haftaya girildiğinde sendikalar resmen
döndüler. Sendika konferaderasyonları bu
tarihi seçmelerini , hazırlanmak ve 1 mayısın çoşkusunu alarak güçlü bir grev
ve direniş yapmak olarak açıklamışlardı. Ne var ki işçiler örgütlenme ve
hazırlık diye bir şey yapılmadığını görünce kendi göbeklerini yine kendilerinin
keseceklerinin farkına çabuk vardı. Ve
sonuç ;26 mayıs, uzlaşmacı ve bürokratik sendikacılığa karşı işçilerin eylem
gününe dönüştü. Başta TÜRK-İŞ ve Mustafa Kumlu olmak üzere, diğer konfederasyon ve yöneticileri payları
oranında fırçayı yediler. Sendikalar farkında olmadan kendilerini ameliyat
masasına yatırdılar, halbu ki tarihi bir fırsatı kaçırdılar. İşçiler ameliyat
önlüklerini giydiler ve 26 mayıs bu ameliyatın başladığı gün olarak tarihte
yerini alacak gibi görünüyor. Sorulması
gereken , Nasıl bir sendika? Olmalıdır. Mesele sendika yöneticilerini bu hale
getiren nedenlerin ortadan kaldırılarak yeni yöneticilerle tabandan tavana
yenilenme olursa bu sorun çözülür gibi..Yoksa Kumlu gider, Kumsuz gelir. Yalnızca isimlerin değil yapının değişmesi
gerekiyor. DİSK’in kurulma nedenleri bugün dünden daha fazla ortadadır. Bu
rüzgardan DİSK’in de payını alıp etkinleşip sınıf sendikacılığını yeniden gözden
geçireceğini umut ediyorum. Sendikalarda
milletvekili olmak için başkan olanlarla yada eski milletvekili
olanların sendikalarda tatlı hayat sürme dönemlerinin bitirilmesi lazım. Ülkede
siyasi bir operasyonun yapıldığı görülüyor. Dincilik ve şeriatcılıktan
yaratılan liberal-muhafazakar-demokrat ve açılımcı bir partinin sonunun geldiği
görülmekte. O zaman yerine bir uckur videoluk muhalefeti güçlendirerek yola
devam etme senaryosuyla özde değil görüntüde bir değişiklik sunuluyor. Eğer
böyle olmasa idi sermaye medyası 26 mayıs taki eylemleri bile vermezdi. Şimdi
medyası ve sendikalarıyla işçileri susturma ve uyutma planları yapıyorlar.
Yarın işte halkçı politikalarıyla yeni sol (!) iktidar diyecekler. Sabır
isteyecekler ve acı reçete diyerek sözde
sol bir partiye daha katmerli saldırılar yaptırtacaklar. (Yunanistan buna iyi
bir örnek) 1978 yılını hatırlayanlar bilir. Karaoğlan Ecevit 12 milletvekili
eksiği ile iktidar olmuş ve halkçı politika , yoksulluk ve köylülük üzerinden
yola çıkmıştı. Milli eğitim, Gümrük ve Tekel Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı gibi
yerlere AP-MHP-MSP gibi partilerden aldığı milletvekillerini getirmişti. Kıyıma
uğrayan sosyalist ve demokratlar durumu anlatmaya çalıştıklarında “Bu
bakanlıklardaki faşist kadrolaşmaları –kurdu, kurda parçalatacağız-“ diye
açıklamıştı. Gümrük ve Tekel Bakanı olan Tuncay Mataracı malı hamuduyla götürdüğü
için cezalar almıştı. Şimdi ise Tekel’den eser bırakmamaya yeminli gibiler.
Sonrası malum Maraş katliamı, çorum olayları ve öldürülen aydınlar ve 12 eylül
faşizmi. Bilmem tarihten ne kadar ders çıkarılır ama ben artık halkın bir
belleğinin oluştuğunu düşünüyorum. Bu anlamda 26 mayıs’ın bir genel grev
yolunda işçilerin ameliyat önlüklerini giydikleri ve kendi kurumları olan
sendikalara çeki düzen verme gününe çevirdiklerini düşünüyorum.
Ama buradan KESK’i tebrik etmek gerekiyor. Sözünde duran ve
uygulayan tek konfederasyon olarak işçi sınıfı tarihinde yerini alacak olan
KESK’e ne mutlu…
Tekel direniş günlerinde ve sonrasında belgesel fotoğraf
alanında teorilerini pratikle birleştiren Afsad, Mehmet Özer Belgesel Fotoğraf
Atölyesine de bir merhaba demeden olmaz. Hiçbir sendikanın, “ya siz ne
yapıyorsunuz arkadaşlar “deyip , “hele şu çalışmalarınızı getirin ülke çapında
etkinlikler sergiler yapalım “ demediği
bir ortamda ellerinden geleni yapan bu fotoğraf atölyesi dünyanın sayılı ajanslarından olan SIPA-PRES
tarafından Paris’te Tekel belgesellerinin gösterimi için davet alması beni
fazlasıyla memnun etti. İstanbul’da redfotoğraf grubunun çalışmalarında da
fotoğraf ve sinevizyonlarıyla katkı koyan Mehmet Özer Belgesel Fotoğraf
atölyesine başarılar diliyorum.
Yılmadan direnme ve mücadele kararlılığının gösterildiği bir
26 Mayıs yaşadığımızı, işçilerin ameliyat önlüklerini giydikleri gün olarak
hatırlayacağımız, sendikaların nasıl olması gerektiği sorusunu sordurması
bakımından önemli olduğunu ve gerçekleştirilecek ameliyatın başarısıyla güçlü
bir Genel Grev yapılacağı inancıyla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...