Translate

Bu Blogda Ara

68-BALIK TUTMAYI ÖĞRENMEK- Evrensel-8 haziran 2010- özcan yaman





BALIK TUTMAYI ÖĞRENMEK
İnsan, doğayı değiştirip- dönüştürürken, en önemli aleti olarak el ini kullanmıştır. Yani insanlık emek’le başlamıştır. Onun içinde ilk üretim aracı eli olmuştur. Emeğin üretkenliği aracılığı ile aktarılabilen, uyarlanabilen, maddi-manevi sonuçlar kültür dediğimiz kavramı oluşturur. İnsanın –doğayla olan mücadelesiyle başlayıp sürer  ve kendini sürekli yeniler, geliştirir. Sorun; İnsan için olan bu dönüşümlerin, gerçekte insanlığın ortak yarar ve çıkarlarına eşitlik ölçütünde, adilce ne derece kullanıldığıdır. Bu noktada kültürü sınıfsal bakış açısıyla ele alıp, kimliğini işçi sınıfının oluşturduğu bir ideoloji ile yorumlayabiliriz. Sınıflar ortadan kaldırılıncaya kadar, sınıfsal bir karakter taşıyacak olan kültür tanımı, sınıf mücadelesi içinde evrensel olma özelliğini ortaya koyar. Dolayısı ile sınıf olarak kültürün kavramlaştırılması ve marxist bakış açısıyla ele alınması zorunludur.
Genellikle atölye çalışmalarında en çok tartışılan kültür-sanat ve fotoğrafın sanat olup olmadığı yolundaki tartışmalardan yola çıkarak bir kültür tanımıyla yazıya başladım. Dahası diyalektik-materyalist bir bakış açısıyla fotoğrafın nasıl üretilip paylaşılabileceğini, sonuçta bilimsel bir yöntemin izlenmesinin gerekliliğini hep tartışıyoruz. Bir ara daha detaylı olarak önceki yazılarımda yazmıştım ama kısa bir özet yapmak gerekiyor gibi…
O halde şu soruyla başlayalım ve yanıtlayalım.
                                                      
Sanat nedir? Fotoğraf nasıl sanat olur?
Bu konuda ciltler dolusu kitaplar yazılmıştır. Özetleyecek olursam; Kültürel birikimin tarihsel ve toplumsal nitelik-kalite kazanmasına sanat diyebiliriz. Eğer fotoğraf da biz bu kültürel birikimden yararlanıp, konuya bir nitelik kazandırabiliyor ve bunu da yine fotoğrafla  verebiliyorsak Fotoğraf sanatını yapmış oluruz. Bunu başarabilen kişi de sanatçıdır veya fotoğraf sanatçısıdır. Nesnel gerçekliği, fotoğrafta da yorumlama yetisini gerçekçi ve bilimsel bir yöntemle sağlayabiliriz.  Sanatı,  bir anlatım biçimi ve düşüncenin eyleme  dönüştüğü bir yol olarak görürsek, gerçekçilik kavramını da anlamamız kolaylaşır. Bu yöntem bize neyin fotoğrafını nasıl çekeceğimizin yolunu gösterir. Tüm bunları halledebilmek için de fotoğrafın kendi kurallarını yani zenaat kısmını biliyor ve uygulayabiliyor olmamız gerekir.  Genellikle de kurslarda, atölye çalışmaların da fotoğrafın zenaat kısmını ilgilendiren teknik konuların çözümü ve estetikle yani güzel fotoğraf çekmenin üstünde durulur. Halbuki soyutlama yeteneğinin  kazanılması ve uygulanması önemlidir. Soyutlama yapabilmek için de öncelikle yorumlama yapabilmek  önemlidir. Bunlarda hayata karşı bir bakış açısı gerektirir. Hep söylenen bir söz vardır. “Fotoğrafı çeken fotoğraf makinası değil, vizörden bakan beyindir.”  Yani karşımızda duran nesnelliğin, bakış açımızdan geçirilerek yeniden üretilerek bir sunum yapabilmektir.  Yoksa nesnelerin kopyasını aktarmak, kavramsal anlamda fotoğraf yapmak değildir. Çektiğimiz fotoğrafa bakanlar baktıklarının dışında, başka bir şeyler görüyorlarsa ve biz bunu başarabiliyorsak  o zaman fotoğrafı sanatsal bir zemine taşımış oluruz. Yoksa, gece batan güneş fotoğrafını, çiçek böcek fotoğrafını, fotoğraf makinasının özelliklerini ve bilgisayar kullanılarak üretilen  fotoğrafları “ne kadar zor çekilen bir fotoğraf “ yada “ne güzel fotoğraf” düşüncesiyle bize sanat fotoğrafı diye çook sunarlar.  Yerleşik,- sanat fotoğrafı- anlayışı da bu olsa gerek. Oysaki çok sade ve yalın bir fotoğraf bile sanat fotoğrafı olabilir.
O yüzdendir ki terminolojik olarak kavramların anlamlarını bilmeliyiz. Yukarıda da belirttiğim gibi, her türlü kavramın sınıfsal bir tanımı vardır. Özgürlük, bağımsızlık, demokrasi gibi kavramların burjuva literatüründeki anlamı gibi sanat ve kültürün de anlamlarını burjuva literatürü dışında sosyalist kültür literatürü açısından değerlendirmek ve kullanmak gerekmektedir.
Bu hafta biraz fotoğraf konuşalım diye başladım. Çokca tartıştığımız konulara değinmekle,  hakkımı doldurdum. Haftaya daha fotoğraflı bir yazıda buluşmak üzere derken, bu köşe ile ilgili düşüncelerinizle birlikte, çektiğiniz fotoğrafları da beklediğimi hatırlatırım. ..







                                                                   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...