EVRENSEL’İN 15 YILI ve
fotoğraf
“ …her şeyden önce görmeyi bilmek gerekiyor.
Bir eserin zenaat değil de sanat eseri olabilmesi için bir daha
tekrarlanamayacak, bir başkasınınki ile karıştırılamayacak özellikte olması
gerekiyor. Benimle aynı yerde duran yirmi fotoğrafçı aynı görüntüyü çekmek için
fotoğraf makinasını ayarlarken başka bir tablo görür karşısında. Her insan aynı
sahneyi kendine özgü bir duyarlılıkla yansıtır.”.. Gisele Freund
Evrensel deyince
aklımıza öncelikle Metin Göktepe gelir. Muhabir ve fotoğrafçıdır Metin.
Toplamında gazeteciydi. Basın fotoğrafçılığı konusu başlı başına sayfalar
dolusu yazmayı gerektirir ama ben biraz Evrensel’in fotoğrafla olan ilişkisi
üzerinde durmak istiyorum.
Fotoğrafın
basında kullanımının üzerinden yaklaşık yüz on yıl geçmiştir. Fotoğraf’ın
basında kapladığı alan büyüdükçe büyümüştür. Toplumu sarsan büyük olaylar hep
fotoğrafla açıklanır. Okuyucu önce fotoğrafla ilişki kurar ve yazıyla detayları
öğrenir. Okuma yazma oranının düşük olduğu yerlerde ise fotoğrafın işlevi daha
da artar. Bu bakımdan fotoğrafın ikna ve öğretme yeteneği basın için
vazgeçilmez olmuştur. İlk kullanımından bu yana gerek fotoğraftaki teknik
gelişmeler, gerekse matbaa ve basın sektöründeki gelişmeler hız ve kaliteyi
arttırmıştır. Geçmişte, bir fotoğrafçının bilmesi gereken teknik bilgiler
önemli bir yer tututarken günümüzde sıradan herkesin yediden yetmişe cep
telefonlarıyla bile altından kalkabildiği bir noktaya gelmiştir. Bir çok
gazeteci cebinde küçük bir makinayla haberden fotoğrafa tek başına her şeyi
yapar hale gelmiştir. Yine geçmişte foto muhabirliği özel bir öneme sahipken, bugün
fotomuhabirliği ortadan neredeyse kalkmıştır. Bu konuda ısrarla fotomuhabirlik
sınırlarını terk etmeden çalışan Ali Öz istisnalar arasında gösterilebilir. Birde
görselliğe önem veren dergilerin dosya olarak yaptıkları çalışmalarda
fotomuhabirleri kullanılmaktadır.
Fotoğrafın iyi
çekilmiş olmasının yanında kullanım biçimi de önemli (mizampaj). Çok iyi bir fotoğraf kötü bir kullanımla
harcanabiliyor. Yada tam tersi kötü bir fotoğraf gereksiz bir kullanımla boşuna
yer işgal ediyor olabilir. Fotoğraf editörleri aslında gazetelerin bel
kemiğidirler. Fakat ne derece başarılı oldukları tartışılır. Fotoğraf editörlerinin
görevi arşivci noktasına indirgenmiş,
konuya uygun fotoğrafları bilgisayar arşivinden bulan kişi haline gelmiştir.
Evrensel ise
bir okuldur, öğrenirken öğreten. Bir çok günlük gazete içinde tek bir günlük
gazetedir. O bakımdan diyebiliriz ki birçok gazete çıkmakta ama gerçekte iki
gazete ortada sermaye gruplarının gazeteleri isimleri ayrı olsa da sonuçta tek
bir yere hizmet eden gazetelerle onların karşısında milyonların sesi kulağı
olmaya çalışan Evrensel. Neredeyse bütün gazeteler ‘Bağımsız,
tarafsız,milliyetçi ve siyasi bir gazete’ olduklarını logolarının altına
yazarlarken, aslında düzenden yana, sermayeden taraf olduklarını vurgularken,
Evrensel ‘emek evrenseldir’ diyerek bir karşı koyuşu temsil ediyor. Emek’ten yana
taraf olduğunu söylüyor. Bu yüzden yok sayılmaya, görülmemeye çalışılıyor. Ama
Evrensel’i gören okuyan milyonlarca insanın desteğiyle onbeş yıldır yayın
hayatını sürdürüyor.
Bugün
Evrensel’de yetişmiş bir çok gazeteci var. Kollektif çalışmanın ve paylaşmanın
adıdır Evrensel. Gerektiğinde okurları ve çalışanları tarafından eleştirilen,
gerektiğinde övülen ve ödüllendirilen bir gazetedir. Dedim ya bir okuldur
Evrensel. Bilginin araç-gereçlerin kullanımlarının öğrenildiği ve öğretildiği
bir okul. Sürekli daha iyi ve güzeli yakalamanın peşinde koşanların gazetesi
Evrensel’dir. Kimi zamanlar yayınladığı fotoğraflarla mecliste sallanan, kimi
zaman toplumsal olayların soruşturulmasına yol açan gazetedir Evrensel. İş
yerlerinde yaptığı haberlerle hak alma mücadelesinin kazanımla sonuçlanmasını
sağlayan gazetedir Evrensel. Çünkü okurları aynı zamanda muhabirleri ve
fotoğrafçılarıdır Evrensel’in. Bu büyük ailenin ortak emek ve üretkenliği ile
yoluna devam etmektedir Evrensel. İşçisinden bilim adamına, sanatçısından
köylüsüne sahip çıkılan bir gazetedir Evrensel. Eksikleri ve hataları da var
kuşkusuz. Bunları da aşa aşa, çoğala çoğala daha nice yılarda birlikte
olacağız. Gisele Freund’un fotoğraf ve gazeteye ilişkin tanımıyla
sonlandıralım.
“Fotoğraf,inanmayı kolaylaştırıcı, bir anı insan bakışı
gerçekliğinde sunabilen yegane araç. Gazete ise insanı çevresinde olan bitenle
ilişkilendiren, yaşadığı dünyanın parçası yapan, haber ileten ve yayan başka bir araç. …Bu durum salt mali bir
yatırım yada kaynak değil,düşüncelerin, görüşlerin, tasarıların yanı sıra
idealizmin ve çoşkudan üzüntüye kadar farklı çoğu duygulanımında yer aldığı bir
bütün….” Gisele Freund.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...