FOTOĞRAF VE SANATA DAİR-2-
Murat
Yaykın’ın Mayıs ayındaki (Zanaat sanat olunca, Belgesel fotoğraf/çı ) yazısına
getirdiğim eleştiriler üzerine, geçen
haftaki yazıma ( Sanat ve Fotoğrafa dair, 25 temmuz 2010) Murat Yaykın
BirGün’deki köşesinden (Belgesel fotoğraf ve sanata dair, 29 temmuz 2010) yanıt
verdi. Öncelikle nazik ve düzeyli yaklaşımı için teşekkür ederek başlamak
istiyorum. Bazen dünyaya aynı pencereden bakıp farklı yorumlayabiliriz. Yorumlarımız
ve önermelerimiz başta bizleri bağlarken,
paylaşıldıktan sonra sorumluluğu da getirdiğinin bilinciyle yaklaşmak
kazançlı çıkmamızı sağlar. Sevgili dostumun iyi niyetli temennilerine katılarak,
ortaya verimli bir tartışma çıkmasını sağlamayı umuyorum. Hem Murat hem ben bu
tartışmaya katkı sunmak isteyenlerin görüşlerine yer vermek istediğimizi de
belirttik. İlgilenen arkadaşlar BirGün ve Evrensel’in web sitesinden yazılara
ulaşıp tartışmanın öncelini edinebilirler.
Gelelim bu
haftaya. Fazla uzatmadan kısa yanıtlarla geçeceğim ki düşünceme yer kalsın.
Murat’ın
cevap olarak söylediklerinin ortak noktalarını maddelersem:
1-Yazısından alıntılara yer vererek
yaptığım eleştiriler için,
“onun söylemediği sözleri söylemiş gibi yaparak eleştirdiğim” konusunda; Bir
metin okunur ve okuyucuda bıraktığı izlenimle açıklanır.
2- böyle yaklaşmamın nedenini olarak “ Belgesel fotoğrafa sanat ürünü gözüyle”
baktığım için böyle olduğunu söylüyor.” Başka türlüsü nasıl olacak? Bende senin
gibi “Belgesel fotoğraf sanat değildir!” desem karşı çıkmamın anlamı olmaz ki.
Oysa ki ben -Belgesel fotoğraf da sanat olabilir- diyorum, (her belgesel
fotoğraf sanattır demiyorum)
3- Benzeri fikir ayrılığının Dem TV’deki
programda da ortaya çıktığını, zaman kalmadığı için tartışamadığımızı söylüyor.
Evet doğrudur
hatırlıyorum. Hatta stüdyo çıkışında Özcan Yurdalan “Diyarbakır’da sanatçı
deseler sevinirim, İstanbul’da sanatçı dedikleri zaman düşünürüm yada
korkarım..” gibi bir söz ettiğini de hatırlıyorum ve bizde onaylamıştık
zannediyorum.(ya da ben onaylamıştım) O tarihlerde Kadraj köşesinde konuyla
ilgili yazdım. (25.10.2009 Fotoğraf’ta
öznellik-nesnellik)
4-“Fotoğraf ideolojisi” kitabını
okuduğumu ve beğendiğim de doğrudur. Kesin çizgilerle net bir görüş ayrılığım
yoktur. Özellikle Belgesel
fotoğraf ile ilgili bölümü “Neo liberal politikalar ve onun ekonomik
etkilerinin, Kültür ve sanatı da etkilediği, Küresel Kapitalizm tek merkezli
bir yapıyı hayatın her alanına dayatırken “sanatçıyı”da özneliğinden koparıp
sistemin bir parçası haline getirip “hakikati” de iktidarın bakış açısına göre
sunmaya çalışmasına karşılık bir Belgesel fotoğraf meselesi olarak algıladım. “–
Dediğim gibi yine aynı mantıkla yazılarına yaklaşıyorum.
Yani hangi sanata karşı belgesel fotoğraf sanat değildir? Diye soruyorum.
Gazetedeki yazında toptan sanat
kavramına karşı bir olumsuzlama var. Bütün eleştirim de buradan başlıyor.
5- Marx’ist
sanat ve estetik üzerine fikir ayrılığımız yoktur diyor. Doğrudur. Ama
Belgesel fotoğrafın tanımlanmasında bir
yöntem olarak yorumlamada fark var demek ki.
6-Merakla ,“Burjuvazi
‘Belgesel Fotoğraf’ı sanat düzlemine çekme gayreti içindedir.” Notunun
önümüzdeki hafta açıklamasını yapacağını söylüyor. Aslını isterseniz bayağı
ürperdim. Ama başlı başına bir tartışma olacak bu notun açıklanmasını
bekleyeceğim, peşin hükum vermemek için sevgili Murat.
Şimdi bir alıntıya sıra geldi:
“Ama hayır! Fotoğraf sanat değil, ama Kertesz bir sanatçıdır.
Resim bir sanat değil, ama Bonnard bir sanatçıydı.
Müzik bir sanat değil, ama Erik Satie bir sanatçı olarak kalmaya devam
edecek.
”Sanatçı kavramı” bir meslek değil, bir kalite göstergesidir. Eğer bir
insan bir şeye tutkuluysa ve yeteneklerinin farkındaysa bu kişi kendini nasıl tanımlarsa
tanımlasın benim gözümde taşıdığı ve hizmet ettiği sıfattan çok daha önemlidir.
Fotoğraf çekiyor yada heykel yapıyor olsun, bu önemli değil. JEANLOUP SİEFF (
İlker Maga, Fotoğrafçıya fısıltılar kitabından)
Eğer devam edecek olursak;
Ara Güler “Fotoğraf Sanat değil diyor” doğrudur. Ama bence ve bir çok kişi
tarafından bir fotoğraf sanatçısıdır.
Henri Cartier-Bresson bir belgesel fotoğrafçıdır. Ama bir fotoğraf
sanatçısıdır.
Sabastio Salgado bir Belgesel Fotoğrafçıdır Ama bir fotoğraf sanatçıdır.
Bu ve benzeri örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Her sanat dalı özünde zanaattır. O zanaat dalında kültürel birikimin
tarihsel ve toplumsal birikime kattığı kalite/nitelik sanatçı ünvanını kazandırır. Bu ünvanı hak
edende o sanat dalının sanatçısı olur. Diyerek haftaya buluşmak üzere derken bu
hafta iki arkadaşımızın fotoğraflarını paylaşıyoruz.
Not:Daha geniş
olarak Sanat ve Fotoğraf sanatı üzerine düşüncelerimi önceki yazılarımdan
okuyabilirsiniz. Evrensel Gazetesi web sitesinde Evrensel Hayat menüsü içinde
bulabilirsiniz.(3 mayıs 2009 Zanaat
ve Sanat,- 10 mayıs 2009 Zanaat ve Sanat-2, -19 temmuz 2009 Dünya tarihi ve
fotoğraf ,- 25.10.2009 Fotoğraf’ta öznellik-nesnellik,-15 kasım 2009,
Kültür,Sanat, Estetik ve Fotoğraf, - 6 aralık 2009 Hangi fotoğrafçılık,hangi
sanatçılık?)
1- Fotoğraf:
Seyit Aslan- Portre Bu
fotoğraf üzerine bir çok şey yazılılabilir.İnsanların açlık ve yoksulluk
karşısında ifadeleri nerdeyse hep aynı vakur ve gururlu. Hangi ulustan olursa
olsun hep ikinci planda kalıyor. Seyit arkadaşımız konuya odaklanmış,
Kadrajlamış ve yavaşca deklanşöre basmış. Işığı ve kompozisyonu yerli yerinde
eline sağlık diyebiliyorum.
2- Fotoğraf: Seyit Aslan – Çocuklar Meselenin
görmek ve göstermek demek olduğunu okuduğum bu fotoğraf ta, bilgi ve birikimin
görsel dile aktarımından söz edebilirim. Fotoğraf tekniklerini öğrenip
geliştirdikçe daha da iyi olacaklarını söyleyebilirim. Fotoğraf çekmeye devam
Seyit Aslan…
3-Fotoğraf: Ömer Erten-
Portre
Işığın
fotoğraftaki önemini gösteren güzel bir örnek.Kontür gelen ışık fotoğrafa hem
hacim vermiş hem de fotoğrafa anlamlar yükleyebileceğimiz yalın ve duru
dinginlik yaratmış,
Çelişki,
yorgunluk ve dinginlik. Oturan kadının fonla karışıp var olmakla olmamak arasındaki
görüntüsü, hızla giden kadının öne çıkışı ve hayata yetişmeye çabalaması,
Ömer’e de eline gözüne sağlık…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...