Evrensel Gazetesi
Kadraj Köşesi
385)7 nisan 2017
özcan yaman
HAYIR “NORMAL”OLMAYACAĞIZ SERGİSİ...
Farklı
meslek gruplarından on fotoğrafçının oluşturduğu “Grup Kapsamiçi” nin açtığı
ilk sergi “NORMAL” İFSAK sergi salonunda 1 Nisanda açıldı. 13 nisan gününe
kadar sergi izleyicilerini bekliyor.
Aylin Leblebici Öztürk, Ersoy Çoban, Fulya Evrim Yavaş, Gönül Gözen,
Hakan Gönüllü, Kerem Ocak, Mutluhan Karakoyunlu, Selda Öztürk ,Yurdal Bilgiç ve
benden oluşuyor. “Grup Kapsamiçi” Benim İfsak’ta
verdiğim “Kavramsal Fotoğraf” dersleri
sonrası öğrenci çalışmalarından ortaya çıktı. 10 fotoğrafçının 20 çalışması
farklı boyutlarla En küçüğü 70x100 cm.
En büyüğü 100x385cm boyutlarında. Şair/
yazar Adil Okay’ın kısa metinleri ve Atilla Atala’nın Afiş ve grafik tasarımlarıyla
zenginleşen bir A-normal sergi...
Farklı
sergileme anlayışıyla mekan dışına taşan serginin devamını yönlendirildiğiniz
facebook grubundan izlemeye devam ediyorsunuz. Kimlik sorunundan, Kadın
sorununa, Çocuk tacizlerinden, Yaşanan katliamlara, Ortadoğu ve savaş
meselelerine fotoğrafın diliyle soyutlamalar yer alıyor. Eğer sergiyi
gezerseniz (ki öneririm) Siyah sayfalı deftere düşüncelerinizi beyaz kalemle
yazmayı unutmayınız. Sergi umutsuzluğa ve ‘gerçekliğin normalmiş algısına’ karşı
bir duruş olarak ‘Bu normalliğe Hayır’ çağrısını
duyacaksınız...
Sergi metninden
“İnatçı insanlar kendi aralarında üçe ayrılır;
dik kafalılar, boş kafalılar ve kalın kafalılar.”
ARİSTOTELES
Hani bazen söyleyecek kelime bulamayız
ya...
Ağzımızdan bir çırpıda çıkıverir ya bazı
kelimeler...
Yaşadığımız dünyaya dahası ülkeye baktığımızda,
sorunlar ve sorular boğazımıza takılır da, kötü, çok kötü, berbat, boktan gibi
kelimeler kullanırız ya...
Hani nasılsın dendiğinde; “İyi sen nasılsın?”diye
cevap veririz ya…
Nasılsın sorusuna “kötü olduğumuzu”
uzun uzun anlatacak mecalimiz kalmadığındandır ya...
Kodlanmış bir toplumun bireyleriyiz ya…
Nasılsın Asker?” dediğinde bir komutan,
verilen cevap “Sağolll”dur ya... Öyle pısırık mısırık da değil gür sesle bağırarak
yani. Oysa ki ne sorunları vardır her bir askerin ama kuraldır.
Yani bir anlamda “a-normallik”tir aslında “normallik”.
Rantsal bölüşümün adı kentsel dönüşümdür.
Kadın cinayetleri, gelenek/görenek/rızadır ya...
Çocuk istismarları, İstismarcıya ödüldür
ya...
Hepsine Normal diyen bir toplum olmuşuz ya...
Öncesini bir kenara not edelim ama son
bir yılda yaşadığımız ve yaşayacağımıza alıştırıldığımız katliamlar ve cezasızlık
normalleştirilmiştir ya...
Anlayacağınız toplum olarak a-normallikleri normalleştirmişiz.
Kısaca; toplumu tek tipleştiren, hukuksuzluğun,
adaletsizliğin, vahşetin ve vicdansızlığın ters anlamlar kazanarak yaşam haline
geldiği bir ülkede, biz de tersinden bakalım istedik. Erk’in dileğini fotoğraf çalışmalarımızla
gösterelim dedik.
Madem ülke iyiye gidiyor, IMF’ye bile
borç veriyoruz, köprüler yollar barajlar ve büyük büyük binalar yapılıyor, daha
daha büyük cezaevleri inşa ediliyor... Aydın, yazar, sanatçı, gazeteci ve bir çok
vatandaş hapse girdikçe yükselen ses NORMAL
oluyor...
O halde biz de bu normallikleri fotoğrafın diliyle gösterelim istedik. Hepsi bu...
Dip not.
Normal
kelimesi "norm" kelimesinden türetilmiştir.
Bir sosyal grubun kendisi için ilke edindiği ve grup üyelerinin eylemlerini yönlendiren
davranış kuralları bütününe "norm" denir.
Normal olan
toplumsal olarak onaylanandır. 1937 yılında Nazi Almanya'sında kolunuzda gamalı
haç taşımak "normal"
iken, günümüz Almanya'sında normal değildir. Kısacası zaman,
mekan "normal"
için belirleyici unsurlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...