NE YAPABİLİRİZ?
Fotoğrafçılar fotoğraf çekmeye, sanatçılar eser üretmeye devam ediyor. Peki ortada ne görüyorsunuz? Hiç.
Sanat artık sergi salonlarında yeni dehaları keşfetmeyi bir kenara bırakmış, halkla ilişkiler disiplini içinde gündem dışı yüksek dekoratif işlerle uğraşıyor. Anlayacağınız her şey olması gerektiği biçimde devam ediyor. Kimin sanatçı olduğu, kimin eserlerinin para kazandırdığı, kimlerin meşhur edileceği sanat pazarlamacılarının yol ve yöntemlerini geliştirmesine yol açtı. Artık öyle galerilerde sanat eseri alma ve bu bahaneyle sergi açma devri bitti. Gidersin sanatçı atölyesine kesersin çekleri olur biter. Politik konjonktüre göre kimi eserleri depolarda saklarsın, kimisini yani konjonktüre uygun olanları sergiletirsin. Toplumun sanatsız kalmamasını sağlarsın olur biter. Nasılsa tek kutuplu dünyada ideolojiler bitti(!) Dolayısıyla teklerin yanına tek kültür, tek sanat gibi yeni ekler gelir. Yeni Osmanlı düzeni hayırlara vesile olsun.
Fotoğraf, teknolojik yeniliklerin sanatsal(!) yansımalarıyla büyük medyada yalan söyleyenleri destekler biçimde kullanılırken, fotoğraf geziler, hayır fotoğraf projeleri, maratonlarla özdeşleştirilir. Foto muhabirlik Ara Güler zamanındaydı, belgesel amaçlı projeler eskidi artık. Amaç kalmadı, kalması içinde bir neden de yok ki. İdeolojiler devri bitti(!) Para kazandırmıyorsa neden fotoğraf çekilsin ki? Her alandaki dejenerasyon buralara kadar sirayet etmiş durumda. İki kişi bir araya gelsek bu mevzu etrafında konuşup duruyoruz. İşte demokrasinin sonu. Ülke muhalefeti, muhalefetin söz, hukuk ve adalet hakkı neredeyse yok edildi. 3-5 gazete ve sosyal medya ile ayakta kalmaya çalışanlar var. Yukarıdaki tabloyu değiştirecek olanlar da bu emekçiler olacak.
Çoğumuz bir suskunluk girdabında üretiyoruz. O halde daha neler yapabilirizi konuşmalıyız.
Öncelikle insani kapitalizm diyerek soldan vurmaya çalışanların halkçılık, toplum, iktidar, kültür alanlarında yeni söz üretiyorlarmış gibi kendilerini ve konumlarını meşrulaştırma çabalarını deşifre ederek sınıf çıkarlarına dayalı stratejiler geliştirmeliyiz. Sonuna kadar uğradığımız haksızlıkları sistemle yüzleştirmeliyiz. Yeni söylem ve çalışma yolları bulmalıyız. Kolektif üretim ve paylaşım biçimlerinin yeni alternatiflerini geliştirelim. Artık salon sergilerini değil atölye çalışmalarını görünür kılalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...