Yeni bir yıla doğru...
39 yıl önce tam bugün
Erdal Eren’i astılar. “…Biz karşımızdakiler gibi bir avuç değiliz. Biz halkız.
Bak sana bizden olanları iyiyi, güzeli, haklarını isteyenleri sayayım. Ben
varım, babam var, sen varsın, kardeşlerim var, ablam bacım var, sonra köydeki dayılarım,
şehirdeki amcalarım ve onların akrabaları, komşuları var, onların arkadaşları,
onların oğulları, kızları, benim okul arkadaşlarım, onların arkadaşları,
onların akrabaları, amcaları, dayıları var ve yine onların... saymakla
bitiremeyeceğim kadarız biz. Gördün mü ak saçlı boncuk gözlü anacığım saymakla
bitiremiyorum. Yeter ki omuz verelim birbirimize. Yeter ki destek olalım ortak
mücadelemizde…’’ (Erdal’ın annesi Şadan Eren’e yazdığı son mektubundan)
13 Aralık 1980’de
faşist diktatörlüğü yargılayan Erdal Eren’i şükranla anıyorum.
…
HAVALAR DA İYİCE SOĞUDU
2019 yılının bitmesine
iki hafta kaldı. Zamlar geldikçe geldi, ücretler eridikçe eridi, alım gücü
düştükçe düştü. Asgari ücret ve emekli aylıkları mı? Hiç umutlanmayın. Savaş ve
mermi ekonomisi almış başını gidiyor. Sadaka kültürüyle uyutulmaya devam yani…
2020 yılını farklı
kesimler farklı kutlayacaklar. Tatlı bir retorik olarak söylenen ‘sevinçte ve
tasada birlik ve beraberlik’ hayal olmaya devam edecek. En zengin yüzde 20 ile
en yoksul yüzde 80 arasındaki gerilim arttıkça artıyor. En zenginlerin sevinçleri
ile en yoksulların sevinçleri bir olabilir mi? Ya da En zenginlerin tasaları
ile en yoksulların tasaları bir olabilir mi? Bu çelişki yıllardır artarak
sürüyor. Muhalefeti birleştirmeyi başaran bir iktidar elindeki olanakları
rantiyeye sunmak için türlü yol ve yöntemleri buluyor. Bir demokrasicilik oyunu
oynanıyor ve kuralları da hep onlar kuruyor. Eğitim, sağlık ve konut sorunu
halkın çıkarınaymış gibi en zenginler sınıfının çıkarlarına hizmete devam
ediyor. Birçok örnek vermek mümkünse de şu soruyu sormak yeter belki. Meclisin
üçüncü büyük partisi HDP. Belediye seçimlerinden sonra yaşanan kayyum rezaleti
ortada neredeyse HDP’nin seçimle aldığı tüm belediyeler lağvedildi. HDP Eski Eş
Başkanı Selahattin Demirtaş hapiste sanatsal becerilerini geliştirmekle meşgul
ediliyor. (Hatırlayın telefonda şarkı yapmayı, hatırlayın Ketıl’dan tweet
yollamayı, hatırlayın öykü kitaplarını, hatırlayın yaptığı resimleri…) TRT’den,
holding uzantılı havuz medyaya kadar, her akşam HDP ve sol muhalefet hedefe
konuyor. Yetmezmiş gibi ekranlarına uzman, bilim insanı diye çıkardıkları
yandaşlarıyla objektif, tarafsız ve gücü özgürlüğünde yayıncılık(!) yapıyorlar.
Sabah akşam sövdükleri HDP ve sol muhalefete karşı itibarsızlaştırma ve
karalama kampanyalarını sürdürüyorlar. Sanki HDP’nin temsilcileri yok. Sanki
iktidarı eleştiren muhalefet yok. Güllük gülistanlık içinde bir Türkiye’de
yaşıyoruz! Kara komedi örneği fabrika bacalarına filtre takma mevzuuna girmeye
gerek bile yok. Yirmi yıldır çocuklarının kemiklerini isteyen Cumartesi Anneleri’ne
yeri geldiğinde şiddet uygulayan bir devlet, Diyarbakır’da anneleri, aileleri
örgütleyip sabah akşam HDP’ye yükleniyor. Neden?
Belediye seçimlerinden
sonra hezimete uğrayan partili cumhurbaşkanlığı ve AKP hükümeti yara aldı.
Karanlığa atılan bir çizik oldu. Oradan sızan ışık büyürse ne yaparız derdine
düştüler… 2019 yılını işte bu gerçeklikle sonraki yıla devrederken o karanlığın
daha da yırtılmasını sağlayacak bir muhalefetin örgütlenmesi hayırlara vesile
olacaktır diyeyim.
2019 yılını uğurlarken
İstanbul’da iki güncel sergi açılıyor.
"KARANLIKTAN, AYDINLIĞA"
Her yıl Mehmet Atay anısına düzenlenen DKD (Divriği Kültür
Derneği) ile redfotoğraf’ın gerçekleştirdikleri ‘‘Karanlıktan-Aydınlığa’’
fotoğraf sergisi 18 Aralık’ta DKD Mehmet Atay Sergi Salonu’nda
gerçekleştirilecek. Sergide 32 fotoğrafçının 60 fotoğrafı yer alıyor. 22
Aralık’ta da İbrahim Karaca ve Erdal Erzincan’la bir etkinlik
gerçekleştirilecek. İzlemek isteyenler için;
Divriği Kültür Derneği: Adres: İstiklal Cad. Suriye Pasajı No:
348 Kat:2 Beyoğlu-İstanbul Telefon: 0212 292 20 20
"DEPREMİNİ
BEKLEYEN İSTANBUL"
Bu yıl İstanbul’da yaşanan deprem, tekrar bu olgunun
tartışılmasını sağladı. Bir meslek örgütü olan TMMOB bu gerçekliği gündemde
tutmak üzere mimarlık öğrencileriyle bir atölye çalışması gerçekleştirdi. Ben
de atölye kapsamında fotoğraf çalışmalarında destek oldum.
‘‘Depremini Bekleyen İstanbul’’ temasıyla 23 Aralık-10 Ocak 2020
tarihlerinde gerçekleşecek olan sergi izleyicilerini bekliyor.
TMMOB Sergi Salonu: Kemankeş Karamustafa Paşa, Kemankeş Cd.
No:31, Karaköy Beyoğlu/İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...