(Fotoğraf: Murat Bergiİftar sonrası Eyüp’te fotoğraf çektiren bir aile. Osmanlı tarihinin yeniden kurgulandığı televizyon dizileri oldukça popüler. İsteyenler, seyyar kurulan stüdyolar sayesinde bir anlığına Osmanlı Hanedanı’nın bir parçası olabiliyorlar.)
Neoosmanlı yeni Türkiye
Beyliklerden
imparatorluğa, imparatorluktan parçalanmaya yaklaşık 600 yıl süren Osmanlı
hanedan imparatorluğu sonunda Türkiye oldu.
Osmanlı’yı yıkan
feodalizmden kapitalizme geçiş zamanına ayak uyduramamasıdır. Birçok ülkede
hanedanlıklar yıkılmıştır ve biri de Osmanlı İmparatorluğu olmuştur.
Osmanlı’nın nesini severiz? Kardeş katliamcılığını mı? haremini, halifeliğini,
Osmanlıcasını, Yeniçeri Ocaklarını, ağalık sistemini mi? Venedik kapılarına
dayanan işgal ve fetihçi ruhunu, antilaikliğini mi? Hukuk sistemini,
sarık-cüppesini mi? Seçin gitsin.
Zaman zaman Osmanlı
ruhu canlandırılıyor. Dünya lideri ülke olmak, Ortadoğu ve Balkanlarda ağırlık
koymak, batıya caka satmak Osmanlıyı kaldığı yerden devam ettirme sevdasından
kaynaklanıyor. ABD ile Rusya arasına sıkışıp Ortadoğu bataklığından medet
ummak. Tebaa ve cemaat kültürü ile toplumu uyutmak. Din, iman, sermaye ve
kudretli ordu ile alimallah marş marş ileri.
FOTOĞRAF AÇISINDAN BURADAN BAKARSAK NASIL OLUR?
19 Ekim/7 Kasım 2019
tarihlerinde sessiz sedasız bir sergi bana bunları hatırlattı. İFSAK’ta açılan
sergi izlenmesi gereken bir sergiydi. Geç oldu paylaşmam ama hep aklımdaydı.
Fotoğrafçı Murat Bergi proje dahilinde çektiği fotoğraflarla “Neo Osmanlı Yeni
Türkiye’’ adıyla açtığı sergi için şöyle diyor; “Zamanın ruhundan bahsedeceksek
eğer, yaşadığımız dönemi neyle tarif edeceğiz? Geçmişe özlem, ihya arzusu?
“Çılgın’’ projeler; “EN’’lerle ifade edilen büyüklük tutkusu? Bugünü ve geçmişi
birbirine bağlayan süreklilik; icat edilen tarih, ihmal edilen destanlar? Hepsi
ve daha fazlası muhafazakar bir kimliği yeniden inşa eden yapı taşları. Bu
kimliğin etrafında örülen hikaye gücünü ecdattan alıyor. Son model tekniğiyle
“yerli ve milli’’ bir istikbal vadediyor. Buna karşın “kökü dışarıda’’
trendleri “makbul’’ beğenilere dönüştürüyor. Bu hikayeyi temsil eden
sembollerin peşine düşerken hep şu soru oldu aklımda. Sokakta, meydanda
televizyonda kısaca her yerde karşılaştığımız hayaller hangi hayatlarda
yaşanır?’’
Murat güncel toplumsal
çelişkiyi proje kapsamına alıp fotoğraflamış. Sergisini İFSAK’ta açmış.
Gerçekten her gün görmek zorunda kaldığımız İslam ve Osmanlıca
muhafazakarlığını tarihe notlar düşer gibi göstermiş. İnternet sitesinde
fotoğraflarını yorumlarıyla birlikte izleyebilirsiniz. (http://www.muratbergi.com)
Reis dede selamünaleyküm
Hazır yeri gelmişken
geçen hafta tüm havuz kanallarında ballandıra ballandıra gösterilen videodan
Sabah gazetesinin internet sitesinden aynen aktarıyorum: “Başkan Recep Tayyip
Erdoğan’ın İzmir’e yaptığı ziyaretten geriye güzel görüntüler kaldı.
Erdoğan’ın konuşma
yaptığı sırada İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın yanında oturan küçük kız,
“Reis dede, selamünaleyküm” dedi. Salonda herkesi güldüren bu çıkışın ardından
Erdoğan, “İşte bu da bir Hatice” dedi ve güldü.
‘Yaşasın İslam, elimizde Kur’an’
Minik kız daha sonra
“selamünaleyküm, aleykümselam, bu ne güzel kelam. Yaşasın İslam, elimizde Kur’an...”
diye devam etti…” (https://www.sabah.com.tr/gundem/2019/11/24/baskan-erdoganin-izmir-ziyaretine-damga-vuran-minik-kiz-reis-dede-selamun-aleykum) İşte böyle sosyologların işi zor…
Murat Bergi kimdir?
Samsun’da doğdu. Fotoğraf çalışmalarına 2008 yılında Fototrek Fotoğraf
Merkezinde aldığı çeşitli kurs ve atölyelerle başladı. Çektiği fotoğrafların
bir kısmı National Geographic Magazine dergisinin global editörleri tarafından
internet sitesinde yer alan çeşitli derlemelerde yayımlandı. Bununla birlikte
haftalık olarak Cumhuriyet gazetesinin haftalık Cumhuriyet Pazar ekinde
fotoğrafları “Bir Resim Bin Kelime” başlığı ile yayımlanmıştır. Fotoğraf
çalışmalarını Türkiye’deki milliyetçi-muhafazakar-piyasacı dönüşümün
muhafazakar hayat tarzı ile etkileşimi üzerine yoğunlaştırmıştır. Belgesel
çalışmalarını İFSAK Belgesel LAB bünyesinde devam ettirmektedir. Aslen özel
sektörde vergi müşaviri olarak çalışmakta olup İstanbul’da yaşamaktadır.
Keşan’da
bir sünnet düğünü. Tuğra, ailelerinin şehzadesi sünnetlik çocukların da
kıyafetlerinin ayrılmaz bir parçası.
Panaroma
1453 Fetih Müzesi. Top sesleri, at kişnemeleri ve mehter marşı eşliğinde müze
bekçisi hariç ziyaretçiler fetih ruhunu yeniden yaşıyor.
İstanbul Trump Tower üzerinde yer
alan dev billboaddta TRT'nin Payitaht Abdulhamit dizisinin reklamı. Yedi düvele
kafa tutan Abdulhamit mitinin yaratımı için yapılan büyük prodüksiyonların
reklamı kaderin cilvesiyle ABD başkanı Donald Trump'ın ismini taşıyan binada
yer alıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı yazarsanız yardımcı olursunuz...